dünyanın yedi harikası
 felsefe dünyası
 ünlü ressamlar ve resimleri
 icatlar ve keşifler
 Namık Kemal hürriyet kasidesi
 Mevlana ve Mesnevi

Çocuğunuzun kişiliği biraz da sizin elinizde

İşte farklı anne-baba tutumları ve çocuklar üzerindeki etkileri:
Çocukların kişilik gelişiminde etkili olan anne-baba tutumları, her
anne-babanın kendi doğrularına göre farklılık gösterebiliyor.
1. Baskıcı ve otoriter tutum
Bu tip anne-babalar, çocuklarını belirli bir ideal peşinde ve belirli
kalıplar içinde, adeta küçük bir yetişkin yapma çabasıyla
yetiştirmeye çalışırlar. Çocuktan itaat beklerler ve bütün kontrol
onlardadır. Çoğunlukla anlayışsız, hoşgörüsüz, katı ve baskıcı bir
tutum içindedirler. "Zor yoluyla denetleme" ya da "Sevgiyi
esirgeyerek denetleme" ile çocuğun davranışları kontrol edilir. Bu,
çocuğun kendine olan güvenini ortadan kaldıran, onun kişiliğini hiçe
sayan bir tutumdur. Otoriter bir aile ortamında yetişen çocuklar
genellikle; anne-babanın kurallarını yerine getirme çabasına odaklı
olduklarından kendilerini ifade edemezler, özgüveni hemen hemen
yok gibidir. Stresli ve tedirgindirler. Sessiz, çekingen başkalarının
etkisinde kolayca kalabilen çocuklar olabileceği gibi sürekli
eleştirildikleri için de aşağılık duygusu geliştirebilirler ve devamlı
eleştirilen bu çocuklarda saldırgan davranışlar ortaya çıkabilir. Evde,
anne-babalarında gördükleri olumsuz tutumları okulda arkadaşlarına
uygulamaya çalışırlar.
2. Aşırı koruyucu tutum
Bu tutuma göre çocuk yetiştirilen ailelerde; çocuk aileyi yönetir,
onun istekleri olur, anne-baba üzerinde baskı-güç uygular,
anne-baba çocuğun egemenliğine boyun eğmiştir. Bu, çocuğun
sosyalleşmesini olumsuz yönde etkiler, aşırı bir koruma içinde
büyüyen çocuk, doyumsuz olacak ve ileride aile dışında kendi
sosyal yaşamı içinde de aileden gördüğü, alıştığı şeyleri bekleyecek,
bulamadığında hayal kırıklığı yaşayacak, isteklerini almak için
karşısındakine baskı-güç uyguladığında da ilişki sorunları, dışlanma
yaşayacaktır. Koruyucu tutumla yetişen çocuklar genelde; aşırı
bağımlı, özgüveni gelişmemiş ve tek başına kararlar alamayan
bireyler olurlar. Sorumluluk almakta güçlük yaşar, kendini tanımakta
ve sınırlarını bilmekte zorlanırlar.
3. Dengesiz ve kararsız tutum
Anne-babanın arasında görüş ayrılığı olduğunda ya da anne-baba
değişken davranışlar gösterdiğinde ortaya çıkan tutumdur. Kimi
ailelerde disiplin yok değildir, ancak ne zaman uygulanacağı
belirsizdir. Anne-babanın tutumu aşırı hoşgörü ve sert cezalandırma
arasında gidip gelir, çocuk hangi davranışın nerede ve ne zaman
istenmediğini önceden kestiremez. Dengesiz ve tutarsız tutumla
yetişen çocuklar genellikle; kendi içinde çatışmalar yaşayıp,
aileleriyle ilişkilerinde dengesiz olurlar. Büyüdüklerinde karşılarındaki
insanlara zor güvenirler. Değer yargısı sistemlerinin oluşması zor
olabilir. Karar vermekte güçlük yaşarlar. Nelerin doğru, nelerin yanlış
olduğunu ve neleri yapıp, neleri yapmamaları gerektiğini
öğrenemeyebilirler.
4. Aşırı hoşgörülü ve gevşek tutum
Bu tutumu benimseyen anne-babalar çocuğun her istediğini
yaparlar. Aile içinde çocuğun hakları sınırsızdır. Çocuğun nerede
duracağı belirlenmemiştir. Kuralları uygulama ve denetleme
düzensizdir. Çocuğun başına buyruk yetişmesi, istediği gibi
davranması hali söz konusudur. Aşırı hoşgörülü-gevşek tutumla
yetişen çocuklar genellikle; kendileri için başkalarından hizmet
beklerler. OKuldaki kurallarla karşı karşıya kaldıklarında hayal
kırıklığına uğrarlar. Diğer insanların dikkatini çekmeye çalışırlar.
Paylaşma ve işbirliğine pek açık olmazlar. Sosyal uyumları düşük
olur. Sorumsuz ve her şeye kırılan özellikte olabilirler.
5. İlgisiz tutum
Anne-babanın çocuğu yalnız bıraktığı, fiziksel veya duygusal
ihtiyaçlarını fark etmediği durumlarda ilgisiz anne-baba tutumundan
bahsedilebilir. Anne-baba ilgisizse çocuğun onlarla iletişimi kopuk
olacaktır, böyle bir aile içinde çocuk sevildiğini, kabul edildiğini
duyumsayamaz. Bu gruba giren anne-babalar genellikle hoşgörü ile
boş vermeyi birbirine karıştırırlar. Çocuğun temel ihtiyaçlarını ihmal
ederler. İlgisiz tutumla yetişen çocuklar genellikle; dikkat çekmek için
etraflarına zarar verebilirler. İnsanlarla ilişki kuramamaları
sonucunda sosyal gelişimlerinde gecikme ve saldırganlık görülebilir.
Sözlü iletişim yetersizliğinden dolayı dil gelişimlerinde gecikme ve
konuşma bozuklukları ortaya çıkabilir. Özgüven sorunu yaşayıp
tamamen içedönük olabilirler. Ergenlik döneminde suç işlemeye
eğilimli oldukları görülmüştür.
6. Mükemmelliyetçi tutum
Mükemmelliyetçi tutumdaki anne-babalar çocuklarından her şeyin en
iyisini bekler. Kendi gerçekleştiremediği yaşantıları çocuklarının
gerçekleştirmesini ister. Bu tutumda olan anne-babalar çocuğu
olduğu gibi kabul etmezler. Çocuğun kaldırabileceğinden daha fazla
yük taşımasını beklerler. Çocuk, anne-babanın koyduğu kurallara
uymadığı zaman çocuğa verilen cezalar katı ve sert olur.
Mükemmelliyetçi tutumla yetişen çocuklar genellikle; aşırı titiz ya da
tam tersi dağınık çocuklardır. Kendilerine güvenleri düşük olabilir.
Başarısızlığa uğradıklarında kolayca hayal kırıklığı yaşarlar, bazen
tamamen vazgeçebilirler. Yanlış yapmaktan korkarlar. Fikirleri
genelde çok katıdır. Okuldaki sıraları hep derli topludur. Ders
aralarında ödev yapan, grup çalışması gerektiğinde şikayet eden, bir
işi tam yapmak için günler öncesinden çalışmaya başlayan çocuklar
olabilirler.
7. Demokratik ve ilgili tutum
Anne-baba hoşgörü ve sevgiyle disiplin uygulandığında, çocuğun
kabul edilen ve edilmeyen davranışlarının sınırları belirlenmiş olur ve
çocuk bu sınırlar içinde özgürdür. Demokratik ve ilgili tutumda
çocuğun söz hakkı vardır. Duygularına ve görüşlerine saygı
duyulur. Kurallar belirlenirken bunlar dikkate alınır. Sevgi ve teşvik
görür. Çocuğunu kabul eden anne ve baba, çocuğun ilgilerini göz
önünde bulundurur ve onun yeteneklerini geliştirmeye yardımcı olur.
Aile bireyleri arasında duygular nettir. Problem yaşadıklarında birlikte
baş etmeye çalışırlar. Evde ve toplumdaki kuralların sınırları bellidir.
Çocuk neyi, nerede yapacağını veya yapmayacağını bilir. Bu tutumla
yetişen çocuklar genellikle; sosyalleşir ve işbirliğine girerler.
Arkadaş canlısı ve duygusaldırlar, dengeli ve mutlu olurlar.
Özgüvenleri normaldir, kurallara ve otoriteye saygı duyarlar.
Ona önemsendiğini hisettirin
Anne-babaların çocuklarıyla iletişim kurarken öncelikli olarak onunla
göz teması kurmaları ve aynı hizada durmaları gerekiyor. Çocuğa
güven duymalılar ki, o da kendine güvenmeyi öğrensin. Yeteneklerini
orataya çıkarması için fırsat yaratmalı, çocuğa sözlerinin dinlendiğini
ve önemsendiğini hissettirmeliler. Çocuklar sözlerle anlatılanlardan
çok davranışlarla verilen mesajları almaya açıktır.

Hiç yorum yok: