dünyanın yedi harikası
 felsefe dünyası
 ünlü ressamlar ve resimleri
 icatlar ve keşifler
 Namık Kemal hürriyet kasidesi
 Mevlana ve Mesnevi
SAĞLIKLI YAŞAM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
SAĞLIKLI YAŞAM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

PİLATES GERÇEKTEN ZAYIFLATIYOR MU?

Son yıllarda oldukça merak edilen konulardan biri de pilates! İşte pilatesin vücut yapısında gerçekleştirdiği değişiklikler..: Pilates Zayıflatır mı?
iPilates egzersizlerinin amacı; karın ve sırt bölgelerini eşit oranda güçlendirip, vücudunuzun üst kısmında sağlam bir iskelet oluşturmaktır. Peki son yıllarda oldukça yaygınlaşan pilates zayıflatır mı?

Pilates esnasında çok yoğun bir kalori harcanmaz. Pilatesle zayıflamak çok mümkün olmayabilir, çünkü pilates daha çok iskelet ve kas sistemini geliştirmeye yönelik bir egzersizdir. Ancak kas kütlesini artırmaya yönelik bir egzersiz olduğu için kilo vermenizi hızlandırır. Kilo vermek için mutlaka bir kardiyo egzersizi ile pilatesi desteklemeniz gerekir. Eğer siz de pilates yapıyorsanız, uyguladığınız teknikler sayesinde, kilo vermemenize rağmen yaklaşık iki bedene kadar incelmeniz mümkün. Yani pilates; tek başına zayıflatmaz ama iyi bir diyet programı ve aerobik egzersizleriyle desteklenirse zayıflamanıza yardımcı olur. Unutmamanız gereken ise her spor dalında olduğu gibi pilatesin de dikkat edilmesi gereken noktaları olduğu.

İşte pilatesin dikkat edilmesi gereken noktaları!

-Pilatese başlamadan önce mutlaka duruş analizi yaptırmalısınız ve duruş bozukluğunuz varsa ona uygun programlarla çalışmalısınız.

-Aletli pilatese başlamadan önce nefes tekniklerini ve karın/merkez bölge kaslarını nasıl kullanmanız gerektiğini ders alarak öğrenmelisiniz.

-Ve son kural! Mutlaka uzman eğitmenler eşliğinde pilates yapmalısınız.
devamını okuyunuz... >>

GÖZ TORBALARI İÇİN NE YAPMALIYIZ?

Her sabah uyandığınızda gözlerinizin şişmesinden şikayetçi misiniz? Küçük yöntemlerle göz altı morluklarından ve şişliklerinden kurtulabilirsiniz.Haber: Göz Şişkinliğine Çözümler
HSBC'den Sabit Taksitli İhtiyaç Kredisi İmkanından YararlanElmaelma.com - Yorgunluk, stres, uyku düzensizlikleri, sigara ve alkol tüketimi yüze yansır. Düzensiz bir yaşam sürenlerin göz altları mor ve şiştir.

Göz altları şiş ve mor olanlar, her zaman yorgun ve yaşlarından büyük görünürler. Pratik yöntemlerle göz altı morluklarından kurtulabilirler.

1. Aşırı tuzlu gıdalardan uzak durun.

2. Günde sekiz saat kesintisiz uyuyun.

3. Göz çevresini koruyucu ve canlandırıcı kremi; uyumadan önce gözlerinize sürün.

4. Sabah uyandığınızda enerjinizi toplamak ve gözlerdeki şişkinliği indirmek için soğuk suyla yüzünüzü yıkayın.

5. Göz şişkinliğini gidermek için bir adet buz küpünü alıp göz kapaklarında ve çevresinde bekletin.

6. Vücudunuzda kan akışını sağlamak, toksin atımını sağlamak için egzersiz yapın. Açık havada yürüyüş, evde bisiklete binmek; iyi sonuç veren egzersizler arasındadır.

7. Bir adet çiğ patatesin kabuklarını soyup dilimleyin. Patates dilimlerini göz kapaklarınızın üzerine koyun. 15 dakika beklettikten sonra durulayın.

8. Gözlerinizi dinlendirmek ve göz çevresinde kırışık oluşumunu önlemek için yeşil çay poşetlerini sıcak suyun içinde demleyin. Poşetleri suyun içinden alıp soğuması için bekletin. Göz kapaklarınızın üzerine koyun. 15 dakika beklettikten sonra durulayın.
devamını okuyunuz... >>

KIRIŞIKLIKLARDAN NASIL KURTULURUZ?

Cilt kırışıklıklarını engellemenin yolunu araştırdık. İşte size cilt kırışıklıklarından kurtulmanın 3 ana yolu... 3 Adımda Kırışıklıklardan Kurtulun!
Hawk Bay / Bayan Güneş Gözlükleri Cilt kırışıkları aynada yüzümüze baktığımız zaman canımızı sıkan yaşam izleridir. Romantik bir bakış açısıyla, aslında hayatı ne kadar çok deneyimlediğimizi ve tecrübe kazandığımızı gösteren işaretler olsa da; güzelliğimizi gölgelemesinden pek mutlu olmayız. Evoria.com; cilt kırışıklıklarını engellemenin yollarını sizin için araştırdı. İşte kırışıklardan kurtulmanın 3 ana yolu...

1- Doğal cilt bakımı uygulayın

Cilt kırışıklarına doğal yoldan müdahale etmek, uzun bir yolculuktur. Bu müdahalenin başarılı olması için, doğal anti-aging (yaşlanma karşıtı) uygulamalarını bir yaşam biçimi haline getirmeniz gerekir. Erken yaşta bilinçli bir şekilde anti-aging uygulamalara başlanmalı ve çok düzenli bir yaşam biçimi edinilmelidir. Doğal cilt bakımının temeli bol su içmek ve düzenli olarak sağlıklı beslenmektir. Düzenli egzersiz ve yeterli uyku de bu yöntemin en önemli noktalarıdır. Evoria.com; güneş, sigara, aşırı sert havaya maruz kalmak, yağlı beslenme, kısa zamanda kilo verdiren sert diyetler, alkol gibi cilde zararlı yaşam alışkanlıklarından uzak durmak gerektiğine önemle dikkat çekiyor.

Unutmamak gerekir ki doğal cilt bakımı bir erken müdahale, kırışıklıklar oluşmadan önce alınan bir önlemdir. Yani oluşacak cilt kırışıklıklarının önüne geçer ancak oluşmuş kırışıklarda pek fazla işe yaramaz.

2- Yaşlanma karşıtı kremler kullanın

Anti-aging bir yaşam, aslında iç ve dıştan yapılan müdahalenin bir bütünüdür. Bu yüzden hem sağlıklı bir yaşam seçmeli, hem cildinize hak ettiği değeri vermelisiniz. Bunun için profesyonel kozmetik ürünleri üreten firmalar, her yıl milyonlarca dolar araştırma bütçesi ayırarak ihtiyaç duyacağınız tüm bakım ürünlerini geliştirilmesini sağlıyor.

Cilt kozmetiğinde dünyada çok önemli ilerlemeler kaydedilmiş durumda. Cilt kırışıklıklarını en aza indirmek ve cildinizi gençleştirmek için; Evoria.com'da Shisedio, Biotherm, Roc ve Monteil markalı kırışıklık karşıtı cilt bakım ürünlerini bulabilirsiniz. Evoria uzmanlarına göre; sağlıklı beslenme, iyi bir yaşam seçimi ve doğru kozmetik ürünlerin kullanımıyla gençleşmek bir mucize değil bir doğal bir sonuç haline geliyor.

3- Gençleştirme tedavileri son çare olmalı

Cilt kırışıklıklarını ortadan kaldırmak için cerrahi müdahale ile bazı gençleştirme çalışmaları yapılıyor. Ancak bunun için maddi olarak yüksek meblağlar ödemeniz gerekebilir. Bazı müdahaleler periyodik olarak yapılması gereken uygulamalardır. 6 aydan sonra etkisi geçen enjeksiyon uygulamaları gibi…

Eğer genç bir cilt ve kırışıklıkları olmayan bir yüz istiyorsanız, yapmanız gereken bedeninize değer vermektir. Cildiniz sadece dışarıdan yapılan etkilerle düzelmez. Kendiniz için iyi bir yaşam seçmeniz, pozitif bir felsefeye sahip olmanız, doğru kozmetik ürünlerini kullanmanız gerekir. Bu konuda size yardımcı olacak tüm ürünlere ulaşabilirsiniz..
devamını okuyunuz... >>

SELÜLİTLER İÇİN BİTKİSEL ÇÖZÜM

elülitten bitkisel yollarla kurtulmanın formülü bu maskeler...Haber: Selülite Bitkisel Çözüm!
Sabit Taksitli İhtiyaç Kredisi HSBC’de Hemen Tıkla! Cilt dokusunda meydana gelen ve halk arasında portakal kabuğu benzetmesi yapılan deri üzerindeki değişimlere selülit neden olur. Selülit kadınlarda daha çok yaygındır.

İşte selülitten bitkisel yollarla kurtulmanızın formülü...

Selülit için doğal masaj yağını düzenli olarak kullanırsanız en az 7 günde sonuç almak mümkün!

Selülit İçin Doğal Masaj Yağı;

Biberiye yağı
Badem yağı
Buğday yağı
Kekik yağı

Biberiye ve kekik yağını ve bu yağların yakıcı etkisini hafifletmek için az miktarda buğday ve badem yağını karıştırın. Karıştırdığınız yağları benmari usulü ısıtın.
Bu karışımı yatmadan önce selülitli bölgelere aşağıdan yukarı doğru masaj yaparak uygulayın. masaj yağı selülitli bölgelere iyice yedirildikten sonra streç filmle sarın. Bir hafta bu uygulamayı devam ettirin. Etkisini göreceksiniz
devamını okuyunuz... >>

DOĞURGANLIK NASIL ARTAR?

Belli bir yaştan sonra çocuk sahibi olmak zorlaşıyor. Peki tüm olumsuzluklara rağmen doğurganlığı nasıl arttırabiliriz?Haber: Doğurganlığı Arttırmanın 9 Yolu!
Kredi İhtiyacı Olanlar Mutlaka Tıklasın! Taksit Fırsatı Kimisi için yakın zamanda, kimisi içinse yıllar sonra, ama her kadın için bebeğini kucağına almak vazgeçilmez bir içgüdüdür. Ancak günümüzde kadınlar artık daha geç çocuk sahibi olmak istediklerinden bazen hamile kalmakta zorluk çekebilirler. KadıköyŞifa Sağlık Grubu Tüp Bebek ekibinden Op. Dr. Furkan Kayabaşoğlu, hamile kalma sürecini kolaylaştırmak için önerileri sıraladı.

Kadınların iş hayatında aktif rol oynamaları ister istemez anne olma yaşını arttırmıştır. KadıköyŞifa Sağlık Grubu Tüp Bebek ekibinden, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Furkan Kayabaşoğlu, geçmişte anneliğin en sık 20 - 25 yaş aralığında görüldüğünü, günümüzde ise anne olma yaşının yumurtlama kapasitesinin azaldığı ileri yaşlara kaydığını belirtiyor.

Özellikle 35 yaş sonrası doğurganlığın hızla düştüğü gerçeği göz önünde bulunduğunda, günümüzün modern kadınının, doğurganlık yıllarını uzatmanın yolunu araması kaçınılmazdır. İşte size Op. Dr. Furkan Kayabaşoğlu'ndan doğurganlığın arttırılması için 10 önemli hayat tarzı değişikliği önerisi:

Bir beslenme uzmanına görünün

Beslenmeniz hem sağlığınız, hem de doğurganlığınız için çok önemlidir. Bu nedenle yaşamınız için bir beslenme uzmanı edinmelisiniz. Beslenme uzmanınızın önereceği tetkikler ile beslenmenizin kalitesini arttırabilirsiniz. Vitamin ve mineral eksikliğiniz, size uygun bir beslenme programı hazırlanarak kapatılabilir. Diyetinize düzen kazandırdıktan yaklaşık dört ay sonra etkilerini fark edeceksiniz.

Vitamin ve mineral takviyesi yapın

Besinler içerdikleri vitamin ve mineraller sayesinde besleyicidirler. Günümüzde hazır gıdaların içerdiği katkı maddeleri nedeniyle besleyici özellikleri düşüktür. Mevsimine uygun meyve ve sebze tüketilmemesi durumunda beslenmenizi vitamin ve minerallerle takviye etmeniz gerekiyor. Eğer kendinize özel bir beslenme programı edinme şansınız yoksa, size küçük bir tüyo verelim: Günlük 1000 mg keten tohumu ya da yağı, 1000 mg C vitamini ve çinko alabilirsiniz. Basitçe hamileler için tasarlanmış bir multivitamin tablet almanız benzer etkiyi sağlayacaktır.

Beslenmenizden zararlı yağları uzaklaştırın

Vücudumuz bazı yağ asitlerine ihtiyaç duymaktadır. Mesela balıklarda ve cevizde bol miktarda bulunan omega3 yağ asidi başta sinir hücreleri olmak üzere birçok hücrenin temel yapı taşıdır. Buna karşın margarinlerde bulunan hidrojenli yağlar ve et - süt ürünlerinde bulunan doymuş yağlardan uzak durmak gerekmektedir.

Fazla zayıf veya şişman olmak doğurganlığı olumsuz etkiler

Vücut ağırlığınıza dikkat edin

Kadınların doğurganlığında vücut ağırlığı çok önemlidir. Doğurganlığın azaldığı belli bir vücut ağırlığı yoktur, hesap yapılırken boy da göz önünde tutulmalıdır. Vücut - kitle indeksinin 20 - 25 arasında olması doğurganlık için idealdir. Vücut - kitle indeks hesaplaması vücut ağırlığının boyun karesine bölünmesi ile hesaplanmaktadır. Hem aşırı zayıf olmak, hem de kilolu olmak yumurtlamayı olumsuz etkilemektedir.

Sigara içmekten vazgeçin

Sigara içmek sadece doğurganlığa değil genel sağlığa zararlıdır. Üreme sağlığı açısından sigara kadınlar için menopoz yaşının daha genç yıllara kaymasına, erkekler içinse sperm hareketliliğinin azalmasına neden olmaktadır. Sigaranın zararlı etkisi sadece nikotin değil içerdiği binlerce kimyasallar nedeniyle olmaktadır. Piyasada "light" şeklinde satışı yapılan sigaraların zararlı etkileri diğerlerine göre daha az değildir. Bu nedenle sigaranın az sayıda tüketilmesi ya da "light" tercih edilmesi doğurganlık üzerine olumsuz etkileri azaltmamaktadır.

Hamile kalmak için sigarayı bırakın, alkol ve kahveyi azaltın

Alkol ve kahveyi abartmayın

Bilimsel araştırmalarda, doğurganlık üzerine olumsuz etkileyen alkol ve kafein seviyesinin hangi sınırda olduğu üzerine fikir birliği mevcut değildir. Bu nedenle bu maddelerin sosyal hayatta tüketilmelerinin doğurganlığı olumsuz etkilemediği ancak bağımlılık seviyesinde tüketilmesinden uzak durulması önerilmektedir. Özellikle hamilelik planladığınızda alkol ve kahveyi biraz sınırlandırmak yerinde olacaktır.

Sık sık tatil yapın

Hamilelik sıklıkla tatilde oluşmaktadır. Bunun ilk nedeni çiftlerin tatilde günlük streslerden uzaklaşarak daha sık ilişkiye girmeleridir. Stres hem cinsel performansı azaltarak, hem de hormonal dengeyi olumsuz etkileyerek doğurganlığı azaltır. Yıl içinde kısa süreli de olsa sık sık tatile çıkarak hayatınızdaki streslerden uzaklaşmaya çalışın.

Cinsel ilişki kalitesini arttırın

Çok sık cinsel ilişkiye girmek de, çok seyrek ilişki de doğurganlığı azaltacaktır. En uygun olan cinsel performans haftada 2 - 4 arası cinsel ilişkide bulunmaktadır. Bu sıklıkta seks yapmak hem sperm sayısını ve hareketliliğini olumlu etkileyecektir, hem de yumurtlama zamanına denk gelerek hamilelik oluşumunu sağlayacaktır.

Sabırlı olun, acele etmeyin

Tüm bu beslenme ve hayat tarzınızdaki değişiklik uyguladıktan sonra hamile kalmak için acele etmeyin. Unutmayın ki her kadın ayda sadece bir gün yumurtlar ve sağlıklı çiftler için aylık hamile kalma oranı %20 civarındadır. Hayatınızdaki bu değişiklikler 3 - 4 ay içinde etkilerini göstermeye başlayacaktır.
devamını okuyunuz... >>

HAMİLE KALMAYI KOLAYLAŞTIRMANIN YOLLARI

KadıköyŞifa Sağlık Grubu Tüp Bebek ekibinden Op. Dr. Furkan Kayabaşoğlu hamile kalmayı kolaylaştıracak önerilerde bulundu.Haber: Hamile Kalmayı Kolaylaştırmak için Tüyolar
Hawk Bay / Bayan Güneş Gözlükleri Çocuk sahibi olmak tüm kadınların hayalidir. Bazen erken yaşta, bazen ileri yaşta ama mutlaka kendimizi hazır hissettiğimizde anne olmak isteriz. Günümüzde sıkça yaşanan sorunlardan bir tanesi de "istediğimiz zaman" hamile kalamamamız.




Hamile Kalmak İçin Tüyolar



Günümüzde bir çok kadın çalıştığı için "çocuk" isteğini ertelemek zorunda kalıyor. Eskiden 20-25 yaş arası anne olmak revaçtayken, şimdilerde hamile kalmak daha ileri yaşlara kayıyor. Yaş ne kadar artarsa doğurganlık kapasitesi de o kadar düşüyor.



Özellikle 35 yaş sonrası doğurganlığın hızla düştüğü gerçeği göz önünde bulunduğunda, günümüzün modern kadınının, doğurganlık yıllarını uzatmanın yolunu araması kaçınılmazdır. İşte size Op. Dr. Furkan Kayabaşoğlu’ndan doğurganlığın arttırılması için 10 önemli öneri.





Bir Beslenme Uzmanına Görünün



Beslenmeniz hem sağlığınız, hem de doğurganlığınız için çok önemlidir. Bu nedenle yaşamınız için bir beslenme uzmanı edinmelisiniz. Beslenme uzmanınızın önereceği tetkikler ile beslenmenizin kalitesini arttırabilirsiniz. Vitamin ve mineral eksikliğiniz, size uygun bir beslenme programı hazırlanarak kapatılabilir. Diyetinize düzen kazandırdıktan yaklaşık dört ay sonra etkilerini fark edeceksiniz.



Vitamin ve Mineral Takviyesi Yapın



Besinler içerdikleri vitamin ve mineraller sayesinde besleyicidirler. Günümüzde hazır gıdaların içerdiği katkı maddeleri nedeniyle besleyici özellikleri düşüktür. Mevsimine uygun meyve ve sebze tüketilmemesi durumunda beslenmenizi vitamin ve minerallerle takviye etmeniz gerekiyor. Eğer kendinize özel bir beslenme programı edinme şansınız yoksa, size küçük bir tüyo verelim: Günlük 1000 mg keten tohumu ya da yağı, 1000 mg C vitamini ve çinko alabilirsiniz. Basitçe hamileler için tasarlanmış bir multivitamin tablet almanız benzer etkiyi sağlayacaktır.



Beslenmenizden Zararlı Yağları Uzaklaştırın



Vücudumuz bazı yağ asitlerine ihtiyaç duymaktadır. Mesela balıklarda ve cevizde bol miktarda bulunan omega3 yağ asidi başta sinir hücreleri olmak üzere birçok hücrenin temel yapı taşıdır. Buna karşın margarinlerde bulunan hidrojenli yağlar ve et - süt ürünlerinde bulunan doymuş yağlardan uzak durmak gerekmektedir.



Vücut Ağırlığınıza Dikkat Edin



Kadınların doğurganlığında vücut ağırlığı çok önemlidir. Doğurganlığın azaldığı belli bir vücut ağırlığı yoktur, hesap yapılırken boy da göz önünde tutulmalıdır. Vücut - kitle indeksinin 20 - 25 arasında olması doğurganlık için idealdir. Vücut - kitle indeks hesaplaması vücut ağırlığının boyun karesine bölünmesi ile hesaplanmaktadır. Hem aşırı zayıf olmak, hem de kilolu olmak yumurtlamayı olumsuz etkilemektedir.



Sigara İçmekten Vazgeçin



Sigara içmek sadece doğurganlığa değil genel sağlığa zararlıdır. Üreme sağlığı açısından sigara kadınlar için menopoz yaşının daha genç yıllara kaymasına, erkekler içinse sperm hareketliliğinin azalmasına neden olmaktadır. Sigaranın zararlı etkisi sadece nikotin değil içerdiği binlerce kimyasallar nedeniyle olmaktadır. Piyasada “light” şeklinde satışı yapılan sigaraların zararlı etkileri diğerlerine göre daha az değildir. Bu nedenle sigaranın az sayıda tüketilmesi ya da “light” tercih edilmesi doğurganlık üzerine olumsuz etkileri azaltmamaktadır.



Hamile Kalmak İçin Sigarayı Bırakın, Alkol ve Kahveyi Azaltın



Bilimsel araştırmalarda, doğurganlık üzerine olumsuz etkileyen alkol ve kafein seviyesinin hangi sınırda olduğu üzerine fikir birliği mevcut değildir. Bu nedenle bu maddelerin sosyal hayatta tüketilmelerinin doğurganlığı olumsuz etkilemediği ancak bağımlılık seviyesinde tüketilmesinden uzak durulması önerilmektedir. Özellikle hamilelik planladığınızda alkol ve kahveyi biraz sınırlandırmak yerinde olacaktır.



Sık Sık Tatil Yapın



Hamilelik sıklıkla tatilde oluşmaktadır. Bunun ilk nedeni çiftlerin tatilde günlük streslerden uzaklaşarak daha sık ilişkiye girmeleridir. Stres hem cinsel performansı azaltarak, hem de hormonal dengeyi olumsuz etkileyerek doğurganlığı azaltır. Yıl içinde kısa süreli de olsa sık sık tatile çıkarak hayatınızdaki streslerden uzaklaşmaya çalışın.



Cinsel İlişki Kalitesini Arttırın



Çok sık cinsel ilişkiye girmek de, çok seyrek ilişki de doğurganlığı azaltacaktır. En uygun olan cinsel performans haftada 2 - 4 arası cinsel ilişkide bulunmaktadır. Bu sıklıkta seks yapmak hem sperm sayısını ve hareketliliğini olumlu etkileyecektir, hem de yumurtlama zamanına denk gelerek hamilelik oluşumunu sağlayacaktır.



Sabırlı Olun, Acele Etmeyin



Tüm bu beslenme ve hayat tarzınızdaki değişiklik uyguladıktan sonra hamile kalmak için acele etmeyin. Unutmayın ki her kadın ayda sadece bir gün yumurtlar ve sağlıklı çiftler için aylık hamile kalma oranı %20 civarındadır. Hayatınızdaki bu değişiklikler 3 - 4 ay içinde etkilerini göstermeye başlayacaktır.
devamını okuyunuz... >>

İŞTE SAÇ UZATMA YÖNTEMLERİ..

urp mucizesi:))

1 turp rendelenir ve  3/4 bardak su ile yarım saaat haşlanır. Sonrasında turpun posasını bir süzgeçle ayırın ( onun görevi tamam işimiz bitti). Suyunu ılıttıktan sonra içine 1 yumurta sarısını katıp iyice çırpın. Saçlarınıza masaj yaparak bu karışımı iyice yedirin. Streç filmle sarıp 1/2 saat  bekletmeniz yeterli olacak. Süre dolunca ılık suyla şampuanlayarak yıkayın. Bir hafta sonra saçınızın 1/2 santim uzadığını farkedeceksiniz. Daha hızlı uzatmak için  haftada 2 kere bu yöntemi uygulayabilirsiniz. Artık ne kadar uzatmak isterseniz:))


Sinamekili karışım;

     Bir tutam sinamekiyi 1 çay bardağı suda haşlayıp ılıttıktan sonra içine 1 tatlı kaşığı badem yağı ve 1 ampul bepanthen katın. İyice karışmalarını sağladıktan sonra yine masajla saçlarınıza yedirin. Emilimini hızlandırmak için streç filmle sarıp 2 saat kadar bekletin. Haftada 1/2 kere uyguladığınızda uzamamakta inat eden saçların inadını kıracaksınız:))
 

ENTELE otu ve sirkeli karışım;

       2 Bardak su, 2 bardak sirkenin (elma sirkesi de olabilir) içine 10 gr. entele otunu atın ve yarıya inene kadar kaynatın. Ilıdıktan sonra diplerden başlayarak tüm saça uygulayın. 2 saat bekletip yıkayın.
      Amaaa... Önemli uyarılarım olacak;
Öncelikle entelenin 10 gr. ı aktarlarda 15 ila 25 tl'ya satılıyor. Almak istediğinizde zehirli bir bitki şeklinde uyarılabilirsiniz. Eğer saç derinizde sivilce ve yara var ise kesinlikle kullanmayın. Uygulama esnasında eldiven kullanın. Saç derisi dışında -özellikle gözlerle- temas etmemesine dikkat edin. Durularken de başınızı eğip olabildiğince vücutla temas ettirmeden yıkayın.
Özetle dikkatle kullanılması gereken bir tarif ama sonuçları inanılmaz.

Havuç bakımı;

      2 iri boy havucu rendeleyip 2 bardak suda kaynatın. Ilıdıktan sonra içine yumurta sarısı ilave edip iyice çırpın. Saç diplerine masaj yaparak uygulayın ve 2 saat kadar bekletin. Ilık suyla yıkayın. Bu formülü saçları canlandırmak için de kullanabilirsiniz.


Mis kokulu maske;

2 tane muskat (küçük hindiztan cevizi)
1 tutam kuru karanfil
Yukarıdakileri geçecek kadar sızma zeytinyağı 
Önce muskatları havanda biraz dövüp parçalayın yada rendeleyin. Sonra rondoya alıp içine karanfilleri ve zeytinyağını koyup iyice rondodan geçirin. Bu karışımı 3 gün cam kavanozda bekletmek gerekiyor . 3 Günün sonunda saçınıza diplerden uçlara kadar uygulayııp, 5/6 saat yada mümkünse daha fazla bekletin. 
Bu maske saçları uzatmanın yanı sıra; zaten ilk ugulamada da farkedeceğiniz gibi, kadife yumuşaklığı ve çok hoş bir parlaklık kazandırıyor.  Artısı ise; evinizi dahi saracak çook hoş bir koku:))


Yılan yağı;

İnternetten bulabileceğiniz gibi kimi aktarda da satılmakta. Ancak piyasada bolca sahtesinin satıldığı söyleniyor. Ben netten aldım. Bir kere saçları beslemekte üstüne yok! Parlaklık ve güç kazandırıyor. Ben 2 günde bir uyguladım saçlarımı uzatmaya acayip kararlı olduğum için:) 3 saat bekletip, yıkıyorsunuz. Benim kullandığımın pek bir kokusu yok ve kolay arınıyor diğer yağlarla kıyaslandığında. 2 hafta içinde saçlarımda oluşan tüm boşluklar dolmaya başladı:)) Devam ettikçe herzaman tüy şeklinde olanlarda güçlenip saç olarak uzamaya başladılar. Evet artık gür saçlara sahibim:)) Yine de bir süre daha devam etmek niyetindeyim uzamaya da faydası var diye..



Kullanmadığım ama çok tavsiye edilen bir yöntem deKEMİK İLİĞİ MASKESİ. Tarifini paylaşayım ama kokusunun kötü olduğu söyleniyor. Hadi bu katlanılabilir olsa da, kullanımdaki en büyük zorluğu yıkanırken iliğin arıtılmakta acayip zor olması. Annem de bu yöntemi biliyor ve"arıtamazsın kalkışma" dedi:) Deneyenler de bunu söylüyor "ama saçı o kadar hızlı uzatıyor kiii..." diye eklemeyi de unutmuyorlar. Karar sizin...

KEMİK İLİĞİ MASKESİ;

1 çay bardağı kemik iliği
1 kahve fincanı hakiki zeytinyağı
1 adet Bepanthen ampul
Yarım şişe badem yağı
1 adet günlük yumurta 
Hazırlanışı: 

Kasaba giderek yaklaşık iki parça kemikten iliğini çıkarttırıp alın. Eve geldiğinizde su dolu bir tencerenin içine, başka bir kap içerisinde iliği koyarak eritin. Aksi takdirde suya karışır. Yağ konumuna geldikten sonra ateşten alın. Diğer bütün malzemelerle birlikte harmanlayın.
Uygulanışı:

Karıştırdığınız bütün malzemeleri saç diplerinize masaj yaparak yedirin. Dipten uca doğru tarayın. Tüm malzemeyi saçınıza sürdükten sonra iyice karıştırın. 
İlk ay haftada bir, ikinci ay iki haftada bir, üçüncü ay ise ayda bir kere uygulamanız yeterli. Bu işlem sonrasında gördüklerinize inanamayacaksınız. Kullananların yalancıyım:)).


SON OLARAK...
Saçlarla faydası olduğu bilinen tüm maddeleri topluyorum. İsterseniz evinizde olan veya ulaşımı daha kolay olanlardan istediğiniz seçip karıştırarak kendiniz bir maske oluşturabilirsiniz.  

Tüm dileklerinizin en kısa zamanda gerçekleşmesi dileğimle...
MUTLU GÜNLER...

  • 1/2 badem yağı
  • çam terebentin (1 kapak şampuanınıza katabilirsiniz)
  • hint yağı
  • susam yağı 
  • avakado
  • yumurta sarısı
  • bal
  • yoğurt
  • mayonez ( komik ama gerçekten etkili)
  • sirke 
  • ısırgan otu
  • etele
  • papatya
  • adaçayı
  • biberiye
  • kekik
  • sinameki
  • turp
  • havuç
  • soğan suyu
  • bira mayası
  • muskat
  • sızma zeytinyağı
  • bepanthen
  • A, E ve B vitamin kapsülleri
devamını okuyunuz... >>

HANGİ YİYECEKLER İŞTAH KESER?

Zayıflamak istediğiniz zaman, türlü türlü diyet listeleri, türlü türlü egzersizler denersiniz. Ama ne yaparsanız yapın bir türlü iştahınız kapanmıyorsa, sürekli kendinizi aç hissediyorsanız, o süreci kilo vermiş olarak tamamlamanız imkânsızdır.
Hâlbuki zayıflamak istediğinizde sizi acıktırmayacak, iştahınızı bastıracak besinlere diyet listenizde yer vermiş olsanız hem daha hızlı kilo verirsiniz hem de stres altına girmeden açlık krizleri geçirmeden diyet sürecinizi tamamlar ve sorunsuz, sağlıklı bir zayıflamaya kavuşmuş olursunuz.
İştahınızı batıracak olan yiyeceklerden bazılarına değinmek gerekirse;
Krom:
Krom tam anlamıyla bir mineraldir. Krom içeren besinler tükettiğiniz zaman kesinlikle açlık hissi duymazsınız. Krom içeren besinler size tokluk hissi vererek az yemek yemenizi doğal olarak da zayıflamanızı sağlar. Krom içeren yiyecekler tok kalmanız ve zayıflamanızın yanı sıra insülün dengenizi ayarlayarak, kan şekerinizi de dengeler.
Krom içeren besinler: Ceviz, fındık bol tahıllı ekmek, et, yeşil fasulye, brokoli ve baharatlar. Baharatlardan da özellikle tarçın sizi tok tutmaya bire bir gelir. Bunun yanında ceviz ve fındık krom içermenize rağmen mümkün mertebe az tüketin, zira içerdiği yüksek oranda kalori ile zayıflamak yerine tam tersi kilo almanıza sebep olabilir. Örneğin fındığı gün içinde 2 kahve fincanından fazla tüketmemelisiniz. Cevizi de günde 5 adet den fazla yememelisiniz. www.kadinlarsitesi.com
Karbonhidratlar:
Şaşırdınız değil mi? evet haklısınız. Bize sürekli diyet yaparken karbonhidratlardan uzak durmamız gerektiği öğütlendi. Ancak karbonhidrat içeren besinlerin içinde sizi tok tutan miktarda vitaminler vardır. Burada dikkat etmeniz gereken tek konu; gün içinde alacağınız karbonhidratın miktarı. Örneğin günde 4 dilim tahıllı ekmek, günde iki öğün makarna veya bulgur pilavı sizi hem tok tutar hamda kilo almanızı sağlamayacak derecede miktarı yeterlidir. Birde karbonhidrat içeren besinlerin yanına, protein içeren besinleri koymazsanız hem tok olursunuz hamda kilo almazsınız.
Triptofan:
Triptofan tam bir aminoasittir. Triptofan, bedinizde mutluluk hormonunu salgılayarak, stressiz bir diyet dönemi geçirmenizi sağlar. Böylece hem tok hem de mutlu hissedeceğiniz bir diyet listesi hazırlayabilirsiniz. Triptofan içeren besinlere değinmek gerekirse; muz, yulaf, peynir, avokadoyu sayabiliriz. Sabah kahvaltılarınıza sütle birlikte yulafı koyduğunuzda ara öğünlere muzu koyduğunuzda, avakadoyu da salataların içine doğradığınızda oldukça besleyici, tok tutucucu ve kendinizi sinirli hissetmeden geçireceğiniz bir diyet dönemi yaşamış olursunuz.
devamını okuyunuz... >>

LAHANA DİYETİ İLE ZAYIFLAYIN

Kilo vermek için uygulanabilecek birçok diyet listesi mevut. Bazı diyet listeleri 2–3 günlük şok diyet denilenlerden, bazıları 1 hafta ile 1 ay devam edilen, bazen protein ağırlıklı protein diyetleri, bazen karbonhidrat ağırlı karbonhidrat diyetleri. Çeşitli diyet listeleri içinde en çok tercih edilen diyetlerden biride lahana diyeti denilen lahana çorbası diyeti.Zayıflama konusunda oldukça etkili olan lahana çorbası diyetini www.kadinlarsitesi.com olarak sizler için araştırdık.
Lahana çorbası diyeti bir hafta sürüyor ve bir haftada ortalama 3 ila 4 kilo arasında zayıflayabiliyorsunuz. Lahana diyeti yani lahana çorbası diyeti ile günde 800 kalori tüketerek zayıflıyorsunuz. Lahana çorbası diyeti yaparken, kesinlikle soda, meşrubat, alkol ve ekmek tüketmemeniz gerekiyor. Gün içinde istediğiniz kadar lahana çorbası, şekersiz bitki çayları ve su içebilirsiniz. Lahana çorbasına 7 günden fazla devam etmemeniz gerekiyor. 7 gün devam ettiğiniz lahana çorbası diyetini tekrar yapmak isterseniz en azından 2 hafta beklemeniz gerekir.
Lahana çorbası için gerekli malzemeler
4 tane kuru soğan, 3 tane yeşilbiber, 2 tane rendelenmiş domates, yarım lahana, bir tane et ya da tavuk bulyon, 1 çay kaşığı tuz, 1 diş sarımsak, yarım demet maydanoz.
Lahana diyetinin yapılışı
1.gün: İstediğiniz kadar lahana çorbası ve meyve
2.gün: istediğiniz kadar lahana çorbası ve haşlanmış sebze
3.gün: İstediğiniz kadar lahana çorbası ve 4 adet muz
4.gün: İstediğiniz kadar lahana çorbası ve yoğurt
5.gün: İstediğiniz kadar lahana çorbası ve iki tavuk budu
6.gün: İstediğiniz kadar lahana çorbası ve 2 çay bardağından yapılmış pirinç lapası
7.gün: İstediğiniz kadar lahana çorbası ve bir porsiyon ızgara balık
devamını okuyunuz... >>

ZAYIFLATAN VE GÖBEK ERİTEN DİYET

Hemen hemen bütün kadınların korkulu rüyası olan göbek yağlarından kurtulmak için Doktor Ender Saraç özel bir diyet öneriyor. Ender Saraç’a göre kadınlar göbek bölgesindeki yağlardan kurtulamıyor diye umutsuzluğa kapılamamalı çünkü bölgesel yağlardan kurtulmak sadece uygun diyet programları ile mümkün.  Buna göre bölgesel yağları üç hafta içerisinde inceltmek mümkün. Egzersizin önemine değinen Saraç, bu diyetin yanında egzersizin mutlaka yapılmasını belirtiyor.

Bu programa uyulduğunda üçüncü haftanın sonunda bel bölgenizdeki incelmeyi fark edeceksiniz.
Mekik hareketi
Dizler bitişik ve ayaklar orantılı olarak açıkken iki elinizi başınızın arkasına koyun ve hızlı, sık ve kesik hareketlerle karın kaslarınız acıyana kadar her sabah ve akşam ellişer kere bu mekik hareketini yapın.
Bu hareket ile karın kaslarınız güçlenir, yağlarınız yanar.
Sopa ile Bel hareketi
Bir sopayı başınız arkasına dayayın, ellerinizi sopaya geçirin. Kalçanız sabitken sağa ve sola hızlıca dönerek bir iki dakika bu hareketi yapın. Sopalı hareket ile karın yan kaslarınız şekillenecek ve göbeğinizin erimesine yardımcı olacaktır.
Bel kasları için mekik
Bir taraftaki kolunuzu, bükülmüş olan diğer taraftaki dizinize doğru hafifçe, sık, seri hareketlerle yakınlaştırın. Bu hareketi de birkaç dakika dayanabildiğiniz kadar yapın. Daha sonra diğer taraftaki ayağınızı ve kolunuzu değiştirin. Bu hareket karnınızın yan tarafına doğru olan kasları çalıştırmak için yararlıdır.
Haftanın sadece tek günlerinde bunları yiyin (diğer günler serbestsiniz)
Kalkınca: Bir su bardağı ılık ballı-limonlu su (içine yarım tatlı kaşığı bal, 10 damla limon ekleyin).
Sabah sporu: 35 – 40 dakika boyunca temponuzu düşürmeden yürüyün. Bol ter atmaya gayret edin. Yürüyüş bitiminde yukarda anlatıldığı gibi 15-20 dakika spor yapın.
Duş: Ham ipek bir keseyle ya da kabak lifiyle 3-5 dk. fırçalar gibi basen, göbek, kalça ve bel bölgenizi sertçe fırçalayın. 5 dk civarında susam yağı, biberiye yağı, kekik yağı, melisa yağı ile aynı bölgelerinize masaj yapın.
Kahvaltı: bir adet kabuklu yeşil elma, bir adet sert şeftali
Ara: 2 dilim taze dil peyniri yiyebilirsiniz.
Öğle: Bir porsiyon derisiz ızgara tavuk, bol taze soğanlı ve rokalı salata.
Ara (saat 15.00): üç dört tane yulaflı bisküvi.
Ara (saat 17.30): bir tane yeşil elma.
Akşam: dört beş kaşık az zeytinyağlı fasulye, bir dilim tam buğday ekmeği, salata.
Gece: Bir bardak şekersiz, tarçınlı, light süt. üç dört fincan karışım çayı (mısır püskülü, rezene, yeşil çay,  kiraz, avakado yaprağı karışımı)
Yasaklar
- Kola gibi şeker içeren içecekler
- Kızarmış yiyecekler
- Hayvansal katı olan yağlar (yumurta sarısı, tereyağı, yağlı şarküteriler, kaymak,  yağlı süt ürünleri, yağlı etl, tavuk – balık derisi, tam yağlı süt)
- Alkol (özellikle bira)
- Beyaz un
- Beyaz şeker
- Doğum kontrol hapı
- Gündüzleri uzun süreli uyku
- Çikolata
- Yağlı çerezler
- Cips
Bu çayı elinizden düşürmeyin
Bir su bardağı içine bir çay kaşığı yeşil çay,  bir çay kaşığı rezene tohumu, bir iki tane avakado yaprağı,  az bir tutam kiraz sapı ve mısır püskülü atın, sadece bir iki dk. kaynatın ve biraz kaynadıktan sonra  üç dört dakika demleyin. Şeker ya da tatlandırıcı eklemeden içine ince bir dilim limon ekleyerek, yemeklerinizden kısa bir süre sonra içebilirsiniz.  Akşamları öğününüzü erken yemeye özen gösterin.
Sabahları erken uyanmaya özen gösterin çünkü erken uyanan metabolizma hızlı çalışır. Sabah yapacağımız spor ise vücudumuzu dirileştirir, canlandırır.

devamını okuyunuz... >>

SELÜLİTLERDEN NASIL KURTULURUZ?


Niye Olur?

Deri altında yağ hücreleri ile çevrili olan fibröz doku sütunları vardır.. "Septi olarak bilinen bu sütunlar dengesini kaybedince çevrelerinde yağ hücreleri oluşmaya başlar (sütunlar yağı barındırmak üzere genleşemezler) ve selülit oluşumu başlar," diyor New York'lu Plastik Cerrah Kevin Tahrani.
"Dikey olan doğaları nedeniyle cepçikler halinde oluşan yağları yüzeye doğru iterler ve ciltte sevimsiz çukurlar oluşur." Selülit kilonuzdan çok yağ hücrelerinin yapısı, kolajen ve onları saran dokuya bağlı olarak ortaya çıkar.

Nasıl Onarılır?

Yağ Eritici
Bazı doktorlar vakum hareketleri ve döner başlıklarla yağ katmanlarını eriterek fibröz dokuyu uzatmak üzere yapılan masaja dayanan Endermolojinin (LPG) sadece kısa vadeli çözüm sunduğunu düşünüyor.
Dalgalanmalara Son
Selüliti azaltmanın en etkili yollarından biri cerrahi müdahale ile yağ hücrelerini çevreleyen bantları kesmektir. Çok küçük bir kesi yapılır ve kanül (liposuctionsırasında kullanılan ince sonda) kullanılarak bantlar kırılır. Bu işlem sonucunda liposuction ile elde edemeyeceğimiz kadar düzgün bir görünüme ulaşırız," diyor Dr. Tehrani.
Gamze Dolgusu
Selülitli bölgelerdeki derin oyuklara yağ ilavesi yapılabilir. (Septum kesme ile birlikte uygulanabilir.) Çok derin oyuklar muhakkak dolgu maddesi gerektirir-bazı doktorlar yağ yerine Radiesse'i tercih etmektedir. "Onaylı çözüm değildir.)
Cilt Şekillendiriciler
Bunlar yağ eritmek için lazer, ısı, radyofrekans makinalarıyla birlikte masaj tekniklerinin kullanıldığı ağrısız acısız yöntemlerdir.
devamını okuyunuz... >>

KIRIŞIKLIKLAR İÇİN NE YAPMALI

Gülerken oluşan çizgilerin nedeni gülmeniz mi?

Tamamen değil. Gülme çizgileri yaşla alakalı kolajen kaybının bir sonucu olarak yanakların elastikliğini kaybetmesi ve sarkması ile oluşan ve gerçeği dışa yansıtan kıvrımlardır. Ama tekrarlanan kas hareketleri o kıvrımların yerleşmesine neden olur. Bir cilt doktoru yanaklarınıza sıkılaştırmak hyaluronik asit enjekte edebilir veya daha hızlı ve geçici bir düzenleme olarak yüzeysel kırışıklık doldurucu kullanabilirsiniz.

Retinoyid kullanmak için yılın en iyi zamanı hangisidir?

Bahar ya da yaz. Bu altın standartlarındaki kırışıklık azaltıcı çoğunlukla kuru hava ve soğuk nedeniyle şiddetli etkide tahrişe yol açar. Cildiniz nemli, daha sıcak havalarda içerikli daha iyi alacaktır. Ama retinoyidlerin güneşe hassasiyeti arttırdığını unutmayın ve her gün bolca SPF'li losyon sürün. Eğer kullanırken cildinizin kızardığını ya da pullanmaya başladığını görürseniz, günlük retinoyid kullanımınızı azaltın.

Yüzünüzün hangi tarafı genellikle kırışıkları gözler önüne serer?

Sol tarafı. Kolajen kaybı ve kırışıklık tipik bir şekilde olanca hızıyla yüzümüzün sol tarafında başlar. Pekli suçlu kim? Araba kullanmak. Güneşin yaşlandırıcı etkisi UVA ışınları arabanın camından içeri girer. Çözüm: her gün yüksek faktörlü güneş kremi kullanın.

Açık tenli kadınlar koyu tenli kadınlara oranla daha kolay mı kırışıklığa maruz kalır?

Evet, en azından fotojenik anlamda öyle. Güneş ışınları bütün ciltleri ve etnisiteleri etkilediği için spesifik özellikler biraz çeşitlenir. Koyu tenli ciltler daha yüksek oranda melanin içerir, bu da ince çizgilerin ve kırışıkların gelişimini azaltıcı etki yaratır.

Cilt tipi kırışıklık hızını artırır mı?

Cilt tipinizin, kırışıklık hızının gelişimi konusunda aslında yapabileceği bir şey yoktur. Yağlı cilde sahip kadınlar daha fazla yağ bezi barındırır. Bu da daha yoğun ve sıkı bir görünüm yaratabilir ama çizgilerin oluşum hızını etkilemez. Ne zaman ve nerede yüzünüzde ince çizgiler görmeye başlayacağınız ise tamamen yaşam tarzınızın bir sonucu olacaktır – sigara kullanma, alkol alma veya ne oranda güneş ışınlarına maruz kaldığınız belirleyenlerden birkaçıdır.
devamını okuyunuz... >>

ARGAN YAĞI MUCİZESİ

Hisar Intercontinental Hospital Dermatoloji Uzmanı Dr. Funda Ataman, özellikle saç bakımında kullanılan argan yağının kozmetik amaçlar dışında da kullanılabileceğini söylüyor. Argan yağının Fas'ta yetişen Argania spinosa isimli ağacın fındık büyüklüğündeki meyvelerinden elde edilen bitkisel bir yağ olduğunu dile getiren Uz. Dr. Ataman; "Argan meyvesinin kan kolesterol ve trigliserid düzeylerini düşürdüğü, kalp damar hastalıklarını ve kanseri azalttığı düşünülüyor" diyor. İşte Argan yağının saç bakımı dışındaki kullanım alanları:
• Kan kolesterol ve trigliserid düzeylerini düşürür,
• Kalp damar hastalıklarını ve kanseri azaltır,
• Romatizmal ağrıların giderilmesini sağlar,
• Gebelikte karın çatlaklarını önler,
• Meme sarkmasını ve boyun kırışıklıklarını gidermeye yardımcı olur,
• Sedef, egzama gibi deride kızarıklık, pullanma ve kaşıntıyla giden deri hastalıklarında nemlendirici ve yatıştırıcı olarak kullanılır,
• Yaraların hızlı iyileşmesinde önemli bir yardımcıdır.
devamını okuyunuz... >>

GÖBEK YAĞLARINDAN KURTULMAK İÇİN YAPMANIZ GEREKENLER

İnce bir vücuda sahip olduğu halde göbeğinden yakınanlara veya ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar göbeklerini bir türlü eritemeyenlere sıkça rastlarsınız. Hatta bazıları, televizyonlarda reklamı yapılan ilginç görünümlü karın çalıştıran aletlerden satın bile almıştır, ama tabii bunların istenilen randımanı veremediklerini anlamaları da uzun sürmez.
Bu konuda uzman önerileri doğrultusunda hareket etmek ve sabır göstermek, 'sıkı ve düz bir karna sahip olmanın' anahtarı. İstenilen ölçülerde, düzgün ve orantılı bir vücuda sahip olmak ve göbeğinizden kurtulmak için şunlara dikkat etmeniz gerekiyor: Düz bir karın istiyorsanız, dikkat etmeniz gereken en önemli nokta 'beslenme' konusudur. Yağlardan kurtulmak için öncelikle kan şekeri seviyesini kontrol altına almanız gerekiyor. Bu da en iyi günde 4-6 öğünle sağlanır. Tabii 6 öğün deyince aklınıza, masalar dolusu yemek gelmesin. Bir öğün, sebzeli bir omlet de olabilir, meyve doğradığınız bir mısır gevreği de, ya da yarım fincan pilavla bir parça tavuk ve bolca salata veya bir elma. Temel olarak üç ana ve üç ara öğün tüketebilirsiniz. Burada amaç, azama sık yemektir. Böylece ihtiyacınız kadar protein ve karbonhidrat ve az miktarda da yağ tüketmiş olursunuz.

Oranlar

Alınan kalorilerin yüzde 80'inin karbonhidratlardan gelmesi halinde, sıkı ve düz bir karna sahip olmak pek mümkün olmuyor.Oranlar değişebilir, ama kalorilerin yüzde 55'inden fazlasının karbonhidrattan alınması, vücuttaki yağdan kurtulmada pek yardımcı olmaz. Vücut tolere edebiliyorsa, az miktarda karbonhidrat alarak diyet yapılabilir. Önemli olan, yüzde 55 sınırını aşmamaktır.

Zamanlama

Bünyeye giren yağ miktarı azaldıkça, vücut bir tür alarma geçerek, alınan yağı depolamaya çalışır. Bu nedenle gün içinde her 2-3 saatte bir, bir şeyler yenilmesi öneriliyor. Bu, vücuttaki yağı yakmaya yardımcı olur.

Kalori

Yukarıda belirtilenlerin hepsini uyguladığı halde, yine de düz bir karna sahip olamayanlar, kilolarını sabit tutmak için günde kaç kalori alacaklarını öğrenmeleri gerekiyor. Bunu da biraz uğraşıp deneme yoluyla öğrenebilirsiniz. Ayrıca, tükettiğiniz toplam kaloriyi, kaç gram protein, karbonhidrat ve yağı tükettiğinizi de belirleyip yazmalısınız.

Kalori azaltma

Kiloyu sabit tutmak için alınması gereken günlük kalori miktarı bulunduktan sonra, alınan kalori miktarının 200 kalori kadar azaltılması gerekiyor. Hedef, yiyebildiğiniz kadar yiyip, yine de yağ yakmaya devam etmek ama bu arada da kas kaybına uğramamaktır. Olabildiğince az yemeyi hedeflerseniz, elde edeceğiniz tek şey metabolizmanızı yavaşlatmak ve kas dokusundan kaybetmek olacaktır. İlk hafta sonra verdiğiniz, kilodan çok, vücutta birikmiş su olacaktır. Esas ondan sonra kilo vermeye başlarsınız.

Tutarlılık

Haftanın 6 günü bu program uygulanıp, haftada bir gün istenilen bir besinden bir porsiyon tüketilebilir. Ancak burada önemli olan şey abartmamaktır. Çünkü abartmanız halinde kan şekeri seviyesi tekrar yükselebilir ki, bu da yağ yakmanızı durdurur.

Ağırlık çalışması

Haftada 2-3 kez yapılacak 35 dakikalık (bir saate de çıkılabilir) ağırlık çalışması, hem vücuttaki kas kütlesini, hem de metabolizma hızını arttırır; çünkü kas, yağdan daha çok kalori yakar. Bu şekilde günde fazladan 30 ila 50 kalori yakabilirsiniz. Ağırlık çalışmasına karın egzersizlerini de dahil etmelisiniz. Böylece bir yandan vücudunuzdaki yağ miktarını azaltırken, diğer yandan da karnınızı sıkılaştırmış olursunuz.

Kardiyovasküler egzersizler

Haftada 3 ila 5 gün, 30-40 dakikalık orta yoğunlukta kardiyo egzersizleri (yürüyüş, koşu, yüzme, bisiklet vs) yapılması da önerilenler arasında. Başlangıç seviyesindekiler, egzersizin yoğunluğunu kademeli olarak arttırmalılar. Eğer zaten belli bir seviyedeyseniz, haftanın iki günü daha yoğun program uygulayabilirsiniz. Bunu düzenli uygular, yediklerinize dikkat eder ve bu rutini her 3-4 haftada bir değiştirirseniz, düz bir karna sahip olabilirsiniz.
devamını okuyunuz... >>

ZAYIFLAMAYA YARDIMCI BİTKİSEL ÇAYLAR

TARÇINLI SOĞUK KUŞBURNU ÇAYI

Faydası: Kuşburnu yoğunlaştırılmış bir C vitamini kaynağı ve yağ yakımını sağlar. Tarçın ise kan sekerinizi düzenler.

Tarifi: Kaynamış 5 bardak suya 10 poşet kuşburnu çayı ve 3 taran Çubuğu koyun ve 10 dakika demlenmesini bekleyin. Poşet çaydan çıkarıp oda ısısına geldikten sonra 2-3 saat buzdolabında bekletin. Buzla çayınızı servis yapın ve tatlandırmak isterseniz agave şurubu veya esmer şeker kullanın.

ZENCEFİLLİ SOĞUK YEŞIL ÇAY

Faydası: Yeşil çay içerdiği catechin ve kafeinlerle yağ yakımını arttırır ve metabolizmanızı içtikten sonraki iki saat boyunca hızlandırır. Zencefilin de metabolizma hızlandırıcı etkisi var.

Tarifi: Kaynamış 5 bardak suya 7 poşet yeşil çay ve dilimlenmiş taze zencefil koyun ve 10 dakika demlenmesini bekleyin. Poşet çaydan çıkarıp oda ısısına geldikten sonra 2-3 saat buzdolabında bekletin. Buzla çayınızı servis yapın ve tatlandırmak isterseniz agave şurubu veya esmer şeker kullanın.

LİMONLU SOĞUK MATE ÇAYI

Faydası: Mate, Güney Amerika yağmur ormanları kökenlidir ve xanthin içerir. Metabolizmayı hızlandırıp, vücudu yağ yakma moduna sokar. Limon da içerdiği C vitamini ile yağ yakıcı özelliktedir.

Tarifi: Kaynamış 5 bardak suya 10 poşet mate çayı ve dilimlenmiş bir tüm limonu koyun ve 10 dakika demlenmesini bekleyin. Poşet çayları çıkarın, oda ısısına geldikten sonra 2-3 saat buzdolabında bekletin. Buzla çayınızı servis yapın ve tatlandırmak isterseniz agave şurubu veya esmer şeker kullanın.
devamını okuyunuz... >>

MUCİZE TARÇIN DİYETİ

Diyet çılgınlıklarına eklenen yeni bir diyet seçeneği de "Tarçın Diyeti" oldu. Ünlü isimlerden Demet Akalın ve Gülben Ergen'in uyguladığı bu diyet, fit görünüme kavuşmak isteyenler için ideal olacağa benziyor. Tarçın diyeti hakkında merak edilenleri, Diyetisyen Deniz Berksoy'dan öğrendik.
Tarçının en önemli özelliği kan şekerini ve kolesterolü düşürmesidir. Tarçının içeriğinde bulunan sinnamaldehit, bu özelliği göstermektedir. Tarçınla ilgili yapılan birçok araştırma vardır. Bu araştırmalar tarçının özellikle tip-2 diyabet hastalarında kan şekeri kontrolünü sağladığını, kan kolesterol ve trigliserid seviyelerinde düşme sağladığını, iyi huylu kolesterolü yükselttiğini ve kilo kontrolünü sağlamada etkili olduğunu göstermiştir.
Örneğin; 15 normal kilolu ve 15 obez birey üzerinde yapılan araştırmada, bir gruba sade kahvaltılık gevrek verilmiş, diğer grubun gevreğine ise 6 gr (bir tatlı kaşığı kadar) tarçın ilave edilmiş. Kahvaltıdan önce ve sonra her iki grubun da kanındaki glikoz değeri ölçülmüş. Sonuçta tarçınlı gevrek yiyenlerin kan şekeri değeri, diğerlerine kıyasla %24 oranında düşüş göstermiş.
Yapılan başka bir araştırmada da, her gün 1 gr tarçın kullanan kişilerin kan şekerinde %20 oranında düşüş ile birlikte kilo değerlerinin dengeli gittiği görülmüş.

Tarçın suyu tüketin

Tarçın 0,5-1 gr kabuk parçalandıktan sonra kaynatılmış sıcak su içerisinde 15 dakika demlenerek içilebilir. Günde 3-5 defa içilmesi yeterlidir. Su dahil tüm içeceklerinizde çubuk veya toz tarçını kullanabilirsiniz.
Her bitkide olduğu gibi tarçınında fazlası zararlıdır. Fazla tüketildiğinde vücutta alerjik reaksiyonlar oluşturduğu görülmüştür.Tarçın, önerilen miktarlarda tüketildiğinde iştahınızı kontrol altına alır ve fazla kilolarınızdan kurtulmanıza yardımcı olur.
devamını okuyunuz... >>

ÇOCUKLARDA HİPERAKTİVİTE VE DİKKAT EKSİKLİĞİ(ADHD)




Çocuğuma bir türlü ev ödevini yaptıramıyorum!
Evde kardeşleri ile hep kavga ediyor!
Okulda arkadaş edinemiyor!
Sınıfta dersi dinleyemiyor!
Öğretmeni hep dikkatsizliğinden şikâyet ediyor.
Arkadaşları ile oyun oynayamıyor!
Zeki olmasına rağmen testlerde bir türlü dikkatini toplayamıyor, bildiği soruları kaçırıyor!
Çizgi film seyrederken saatlerce kıpırdamadan duruyor ama başka zaman bir türlü yerinde durmuyor.
Çok dağınık, bir türlü planlı olamıyor!

Sizin de böyle şikâyetleriniz varsa çocuğunuzda Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olabilir. 

ADHD tanısının konulması için aşağıdaki üç kriterin de varolması ve bu sorunun çocuğun işlevsel yetilerini ciddi bir şekilde etkiliyor olması gereklidir.
ADHD'nin temel belirtileri şunlardır:
Hiperaktivite (Aşırı Hareketlilik)
Dikkat eksikliği
İmpulsivite (Dürtüsel Ataklık)
ADHD olan çocuklar hiperaktiftir.
"Hiperaktif"in anlamı "aşırı hareketli" demektir. Küçük çocuklar için hiperaktif görünmek normaldir. Tüm çocukların yaklaşık üç yaşına kadar hareket dereceleri artar. Bu yaştan sonra giderek azalır. Ancak hiperaktivite bebeklerde ve hatta henüz doğmamış bebeklerde de görülür. ADHD'li çocukların anne karnında doğmadan önce çok hareketli olduklarını gösteren raporlar vardır. Bunların çok fazla ağlayan ve uyku düzeni bozuk bebekler olduğu konusunda yayınlar çıkmıştır.
ADHD'li çocukların yaşıtlarına göre daha hareketli olduklarının ve dikkatlerini yoğunlaştırmada güçlük yaşadıklarının farkına varılmış olabilir. Esas güçlük okula başladıklarında daha belirgin hale gelir. ADHD'li çocuklar okulda sıklıkla sıralarında oturmayan veya otursalar bile uzun zaman orada kalamayan çocuklardır.
Sürekli konuşan, bağıran, başkalarını rahatsız eden ve herkesi işten alıkoyan çocuklar olmaları muhtemeldir. Düzensiz olma ve eşyalarını unutma ve kaybetme eğilimindedirler.
Öğretmenler bu tür davranışlara sinirlenirler. İlk zamanlar çocuğun arkadaşları başlangıçta bu durumu kabul ederler ve eğlendirici bulurlar. Ancak zamanla ADHD'li olan çocuk özelliği gereği onlara impulsiv bir şekilde saldırmaya ve öğrenmeden alıkoymaya başlayınca, onlar da bu tür çocukları rahatsız edici bulmaya başlarlar.
ADHD'li çocuklar impulsiftir (dürtüseldir).
Yaptıklarına dürtüleri yön verir.
Davranışlarının sonuçlarını düşünmeden hareket ederler.
İsteklerini erteleyemezler, ataktırlar.
Yolda dikkatlerini çeken bir şey olduğunda trafiğe dikkat etmeden karşı karşıya geçmek isteyebilirler.
Dikkat çekme arzusu ile başkalarının sözüne karışırlar, söz keserler. Düşünmeden konuşup yanlış şeyler söylemeleri sosyal alanda problemlere yol açar ve umutsuzca arkadaş edinmeye çabalayan çocuğun dışlanmasına neden olur.
ADHD'li çocuklar dikkat etme ve dikkatlerini sürdürme konusunda güçlük çekerler.
İmpulsiv ve hiperaktif davranışları nedeni ile akranları arasında sivrilip göze çarparlar ama "öğrenmek" onlar açısından güçlük teşkil eder.
Öğrenme güçlüğüne sadece akademik alanda, derslerde değildir. Yüzmeyi, bisiklete binmeyi öğrenmek gibi motor becerileri kazanmalarında da zorluk çekerler. En önemlisi de konuşmada, sohbetlere ve grup aktivitelerine katılmada rastlanılan sorunlardır.
Bu tür güçlükler dikkatlerini yoğunlaştıramamalarından kaynaklanır. Oysa çoğunlukla bu becerileri öğrenebilecek yetenektedirler.
Arkadaş bulma konusunda güçlük çekerler ve çoğunlukla bulduğu arkadaşlar "yanlış kişilerdir". Çocuklar çoğu zaman bunun farkındadırlar, üzülürler ve nasıl değiştirileceğini bilseler değiştirmek için ellerinden gelen herşeyi yaparlar.
ADHD olan çocuklar öğrenme güçlüğü çekebilirler.
Hiperaktivite, dürtüsellik ve uzun süreli dikkat yoğunlaştırmada yaşadıkları güçlükler çocukların öğrenme yetilerini ciddi şekilde zayıflatır.
Eğer çok parlak değiller ise sınıfın gerisinde kalırlar.
Özellikle okuma yazmada zorluk çekerler ve önemli bir kısmında özel öğrenme güçlükleri vardır.
Akran gruplarından bir kere geri kaldıklarında onları yakalamakta çok zorlanırlar.
Kendi akran grupları kadar uzun süre dikkatlerini yoğunlaştıramazlar. Çevredeki sesler ve hareketler zihinlerini kolayca dağıtır, öğretmenin verdiği önemli bilgileri yakalayamazlar.
El yazıları oldukça düzensizdir.
ADHD'li çocuk okulda olduğu gibi evde de kendini gösterir ve hem kişilerin hem de eşyaların zarar görmesine neden olur.
Bu çocukların kırılmamış neredeyse bir tane oyuncağı yoktur.
ADHD olan çocukların genellikle diğerlerinden daha az uykuya ihtiyaç duymaları, herkesin kronik yorgunluk çekmesine ve ana babaların yeterince vakit ayıramamasına neden olur.
Gevezelik, gürültü, hareket, ağız dalaşları ve eşyalara zarar verme aile tablosunun ayrılmaz parçası olmuştur.
Televizyonda bir çizgi filmi başından sonuna kadar izleyemezler ve oyuncakları ile tek başına uzun süre oynayamazlar.
ADHD olan çocukların aileleri arasında umutsuzluk ortak bir duygudur. Çocuğun güçlüklerinin altında yatan neden tanındıkdan ve "ADHD" tanısı kondukdan sonra anababalar büyük bir rahatlama duygusu yaşarlar.
Ana babaya öneriler:
Öncelikle mutlaka bir psikiyatr veya bir psikologdan yardım alınmalıdır.
Sabırlı olunmalıdır. Çocuğun davranışları, anne babayı kızdırmak için bilerek yapılmış yaramazlık olarak değil bir rahatsızlık belirtisi olarak algılanmalıdır.
Davranış olduğu anda yanıt veriniz. ADHD'li çocuklar diğer çocuklardan daha fazla ve daha çabuk ödüllendirilmeye ihtiyaç duyar. Verdiğiniz yanıttan çok (övgü, fiziksel yakınlık, özel bir yiyecek) zamanlama önemlidir. Önemli olan ödülün davranışın hemen ardından gelmesidir.
Daha sık geri bildirimde bulununuz ve davranışın sonuçlarını yansıtınız.
Olumlu davranışların ardından somut ödüller veriniz. (Süslü kalem, kitap gibi)
Olumsuzdan çok olumlu yanıt kullanınız. Bu çocuklar o kadar çok yanlış yaparlar ki eğer dikkatinizi yanlışlar üzerinde yoğunlaştırırsanız onları sürekli cezalandırmak zorunda kalırsınız. Orta düzeydeki cezalar ( yalnız bırakma, ara verme, küçük bir ödülü iptal etme) son çözüm olarak yararlı olabilir. Fakat bunlar az ve dikkatli bir şekilde sürekli bir ödül programıyla birlikte kullanılmalıdır.
Tutarlı olunuz. Zaman içerisinde iyi ve uygun davranışlara yanıt verme konusunda tutarlı olmayı başarmalısınız.
Problemleri önceden farkediniz ve önlem alınız. Çocuğunuz için sıkıntılı olabilecek zamanları tahmin ederek uygun olmayan davranışı engelleyebilirsiniz.
Yönergelerinizi açık ve net veriniz ve zaman sınırlaması koyunuz. Örneğin "yarım saat içerisinde odanı toparlamanı istiyorum." veya "yarım saat oturup kitap okumanı istiyorum" gibi...
Eğer bu tür çocuklara ilgi ile, sabırla ve sevgiyle yaklaşılırsa ve çocuğun çabası (çok az bile olsa) fark edilirse çok güzel sonuçlar alınabilir ve problem ile başa çıkılınabilir.

Psikolog Yasemin Ataseven
devamını okuyunuz... >>

UZUN YAŞAMANIN 19 FORMÜLÜ..!!




Ne kadar uzun yaşayacağınızı hesaplamak istiyorsanız şu 19 soruyu yanıtlamaya başlayın.
Uzun yaşamın 19 formülü
Nasıl uzun yaşarım' sorusunun yanıtı genler ya da kader değil. Sizin de yapacaklarınız var
Saglıklı ve uzun bir hayatın "genetik" ya da "şans eseri" olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Amerikan Profesörler Birliği'nin hükümet desteğiyle yaptığı bir araştırmaya göre; kişinin seçtiği yaşam tarzı uzun bir hayatın üzerinde yüzde 80 etkili oluyor. Araştırmanın başında bulunan profesör David Demko, "Daha uzun nasıl yaşayabilirim" sorusunun cevabı sadece genler ya da kader değil.
Seçtiğimiz yaşam tarzının bunda büyük etkisi var. Genetik insanlar için sadece bir başlangıçtan ibaret. İnsan hayatında önemli olan dört temel faktör var. Bunlar anlamlı bir hayat, doğru beslenme, düzenli olarak spor yapmak ve son olarak da uyanık bir zekaya sahip olmak" diyor.
Sağlıklı bir yaşam tarzına başlamak için asla geç kalınmadığını söyleyen Demko, zararın neresinden dönülürse kâr olduğunun da altını çiziyor. Siz de sağlıklı bir hayat yaşayıp yaşamadığınızı ve buna bağlı olarak ne kadar uzun yaşayacağınızı hesaplamak istiyorsanız hemen elinize bir kalem alarak aşağıdaki 19 soruyu yanıtlamaya başlayın. Eğer sorular sonunda ömrünüzden yıllar eksiliyorsa ve sonunda düşük bir sayı elde ediyorsanız daha uzun yaşamak için alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçirmeyi deneyin.
İşte sorular:
1- SAĞLIĞA DİKKAT
YILDA bir kez düzenli olarak check-up yaptırıyor musunuz? Eğer bu soruya "evet" cevabı verebiliyorsanız ömrünüze üç yıl daha ekleyebilirsiniz. Yok eğer "hayır" diyorsanız ömrünüzden üç yıl eksiltmeniz gerekiyor.
2- NİNELER VE DEDELER
EĞER büyükanneniz ya da büyükbabanız 80 yaşına kadar yaşadıysa 3 yıl daha kazandınız demektir.
3- ÇALIŞMAYI SEVMEK
HİÇ gönüllü olarak çalıştınız mı? "Evet"se iki yıl daha ekleyin.
4- EĞİTİM DE ÖNEMLİ
AMERİKA'DA yapılan bir araştırmaya göre üniversite mezunlarının daha uzun yaşadığı ortaya çıktı. Siz de üniversite mezunuysanız ömür hanenize iki yıl daha eklenmiş demektir.
5- BEKARLIK TEHLİKESİ
BU araştırmayla "bekarlık sultanlıklıktır" anlayışı da tarihe karışacak gibi görünüyor. Çünkü yalnız yaşanlar daha pasif bir yaşam sürdürdükler için ömürlerinden üç yıl eksiliyor.
6- BOL BOL GÜLÜN
MİZAH anlayışınız varsa bu "+3", yoksa "-3" demek oluyor.
7- İLLA DA DOST
"DOST" kavramının insan hayatında önemli bir yeri vardır. Sorunlarınızı dinleyecek yakın bir dosta sahip olmanın ömrünüze iki yıl eklediğini, dostunuzun olmamasının ömrünüzden iki yıl götürdüğünü tahmin eder miydiniz?
8- ZEKAYI ÇALIŞTIR
BEYİN cimnastiği yapmak insan hayatına 4 yıl daha kazandırıyor.
9- SPORU AKSATMAYIN
BEYİN cimnastiğinin yanı sıra bir de düzenli olarak spor yapıyorsanız bu size üç yıl daha kazandırıyor.
10- BİLİNÇLİ YEMEK
DENGELİ besleniyorsanız 2 yıl ekleyin, bilinçsizce yiyiyorum diyorsanız 3 yıl eksiltin.
11- KARARLI DİYET
SÜREKLİ diyete başlayıp bırakıyorsanız 5 yıl eksiltin.
12- NİKOTİNİ UNUTUN
SİGARA içiyorsanız 8 yılınızı silip atın.
13- YA PASİFLER...
PASİF içici durumundaysınız bu kez 2 yılınızı silip atmanız gerekiyor.
14- KİLO YOK MU KİLO
EĞER olmanız gereken kilodan her yıl sadece birkaç kilo oynuyorsa, ama olmanız gereken kiloyla aldığınız kilolar arasında uçurumlar varsa, bu sizin hayatınızdan üç yıl daha eksiltmeniz anlamına geliyor.
15- HAYVANLARI SEVİN
KÖPEK ya da kedi gibi aktif hayvanlarınız varsa 2, balık gibi pasif hayvanlarınız varsa bir yıl ekleyin.
16- KIZIN VARSA İYİ
İKİ ya da daha fazla kız çocuğunuz varsa üç yıl ekleyin.
17- DÜZENLİ YÜRÜYÜN HER
GÜN düzenli yürüyorsanız +2, sürekli araçlarla gidip geliyorsanız üç yıl eksiltin.
18- AŞK
EĞER aşık değilseniz vakit kaybetmeyin çünkü aşk insan hayatının 7 yıl daha uzamasına neden oluyor.
19-OLUMLU BAKIŞ
EĞER hayata olumlu bakıyorsanız ve uzun yıllar yaşamak istiyorsanız 5 yıl daha kazandınız demektir.
devamını okuyunuz... >>