Osmanlı Devleti'ndeki en önemli eğitim kurumu olan medreseler iyice yozlaşmıştı. Ülkede medreselerin yanında batı tarzı okullar, azınlık okulları ve yabancı okullar vardı. Bu durum tam bir eğitim karmaşasına yol açmaktaydı. Bütün bunlar eğitim - öğretim alanındaki inkılapları zorunlu hale getirmekteydi.
Bu amaçla yapılan inkılaplar;
3 Mart 1924'de Tevhid-i Tedrisat Kanunu çıkarıldı. Bu kanunla bütün eğitim - öğretim kurumları birleştirilerek Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı. 1925'de medreseler kendiliğinden kapandı. Medreselerin yerine bugünkü ilk, orta, lise ve yüksek okullarla meslek liseleri açıldı.
Atatürk'e göre eğitim - öğretim milli ve çağdaş olmalıdır. O “dünyanın her türlü ilminden, buluşlarından, ilerlemelerinden yararlanılmalı” demiştir.
Milli eğitim sisteminde gözetilmesi gereken başlıca ilkeler;
• Öğretim birliğinin sağlanması, yaygınlaştırılması ve kolaylaştırılması
• Eğitim programlarının toplumun ve çağın gereklerine göre düzenlenmesi
• Eğitim - öğretimin disiplinli ve bilimsel olması, kız erkek eşitliğinin sağlanması
• Görevlerini bilen yetenekli öğretmenlerin yetiştirilmesi
a. 1 Kasım 1928'de Harf İnkılabı yapıldı. Böylece okuma yazması kolay ve Türkçeye daha uygun olan Latin alfabesine geçildi. Türkçenin Arapça ve Farsçanın etkisinden kurtulması sağlandı.
b. 1931'de Türk Tarih Kurumu kuruldu. Böylece Türk tarihinin temelleri, eski Türk devlet ve uygarlıklarının araştırılması sağlandı. Türk tarihinin köklü ve ileri bir uygarlığa sahip olduğu ortaya kondu.
c. 1932'de Türk Dil Kurumu kuruldu. Böylece Türkçenin dünya dilleri arasında yerini alması, bilim dili haline gelmesi, yabancı kelimelerden temizlenmesi, Arapça ve Farsçanın tesirinden kurtarılması hedeflendi.
d. Güzel sanatlar alanında çalışmalar yapıldı. Devlet konservatuarı ve güzel sanatlar akademisi kuruldu.
e. Eğitim öğretimi geliştirmek için yeni okullar açıldı. İstanbul Üniversitesi kuruldu, ziraat mektepleri açıldı. Milli kültür ve milli ahlakı geliştirmek için çalışmalar yapıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder