dünyanın yedi harikası
 felsefe dünyası
 ünlü ressamlar ve resimleri
 icatlar ve keşifler
 Namık Kemal hürriyet kasidesi
 Mevlana ve Mesnevi

Halit Ziya Uşaklıgil-saray ve ötesi


KİTABIN ADI        :SARAY VE ÖTESİ
KİTABIN YAZARI :HALİT ZİYA UŞAKLIGİL
YAYIN EVİ            :İNKILAP VE AKA
BASIM YILI           :GÜL MATBAASI-İSTANBUL-1981
 1.KİTABIN KONUSU
Abdülhamit’in tahttan  indirilmesiyle yerine geçen Reşad Efendi’nin  (Beşinci Sultan Mehmet) döneminde saraya mabeyn başkatipliğine alınan Halit Ziya Uşaklıgil’in (Yazarın) sarayda ki memuriyet hayatı ve memuriyet hayatından sonraki yaşamı anlatılmaktadır.Yazar sarayda geçirdiği dört yıl boyunca Osmanlı Devleti’ nin bulunduğu durumdan  bahsetmektedir.
 2.KİTABIN ÖZETİ
Saray ve Ötesi - Halit Ziya Uşaklıgil
Yazar, Reşad Efendi’nin  (Beşinci Sultan Mehmet) tahtta geçmesi ile mabeyn başkatipliği görevine getirilir.Böylece saraydaki memuriyet hayatı başlar. Yazar saraya ilk geldiği zaman koskoca imparatorlukta görev yapmanın heyecanı vardır. Aklında bir takım sorular vardır.(Padişahın nasıl bir adam olduğu?,Ortamın nasıl olduğu?…) Yazar saraya geldiği zaman büyük bir samimiyet ile karşılanır. Bundan hoşnut olur. Saraya geldikten hemen sonra Hünkar’ın huzuruna çıkar.Onunla görüşür.Görevini öğrenir.Hünkar yazara işinin ne derece önemli olduğunu hatırlatır.
         Yazar saraya geldiği günlerde büyük bir şaşkınlıga uğrar. Gördüğü durum hiç de iç açıcı değildir.Devlet hakkında pek olumlu düşünmez. Örneğin saray içinde yapılan yemeklerin sarayın çok daha öte taraflarına bile gittiği,oradaki halkı bile doyurduğu,israfın hat düzeye geldiğini görür. Devletin çöküş durumunda olmasının sebeplerini teker teker anlamaya başlar.
           Yazar bu arada adı sık sık veliahd için geçen Yusuf İzzüddin  Efendi ve  Vahidüddin Efendi’nin birbirlerine üstünlük kurma çalışmalarına tanık olur. Yazar sarayda yavaş yavaş faaliyetlere başlar. Verilen görevleri arkadaşı Lütfi Bey’le beraber yaparlar.Lütfi Bey yazarın en samimi arkadaşlarından birisidir. Yemek odalarının yapımı, misafirlerin ağırlanması, yatak odalarının tamiri v.b. işlere hemen başlarlar. Hatta işlerin aksamaması için nöbet sistemi kurulur.
         Yazar sarayda ki olan olayları,başından geçen olayları anlatır.Bunlar sırayla şöyledir;istifa olayları, sultanların evlilikleri, damatlara verilen adlar(damad-ı şehriyari), alayların geçişleri, selamlıklar, hünkarın cuma günleri halkla selamlaşması, yabancı ülkeden Osmanlı Devletine ziyarete gelenlerin nasıl tavır takındıklar, ramazan aylarının özelliklerini (ülkede yaşayan kadın erkek herkes oruç tutar,namazlarını geçiktirmezler, ramazanda yardımlaşma çoktur), bayramın özelliklerini, Topkapı’daki merasim törenlerini, Abdulhamit’e halkın isyanını, Reşad Efendi ile Abdulhamit’in karşılaştırılmasını, askeri gösterileri, yazarın saraydaki görevi süresinde yaptığı gezileri, Trablusgarp savaşı,1.nci Dünya savaşına katılım aşamasını…
          Yazar ve iş arkadaşı Lütfi Bey sadrazamın değişmesi(Ahmet Muhtar Paşa’nın sadrazam olmasıyla) yüzünden istifa ederek görevden ayrılırlar.Böylece yazarın dört yıllık saray hayatı biter. Yazar bundan sonra yurt dışına geziler yapar. Hünkar tarafından yurtdışına yollanır. Hünkar yazara maddi ve manevi destek sağlar. Yazar yurtdışında bazı kurslara katılır ve kendi edebi hayatını sürdürür.
          Yazar bu kitabında ilgisini çok çeken birkaç  olaydan da bahsetmektedir.Bunlardan birisi Frasa’dan gelen ziyaretçilerden bazılarının Osmanlı Devleti alehinde konuşmaları,Osmanlı Devleti’ni küçümsemeleri.Enver Paşa’nın Sarıkamış dramını anlatmaktadır.Trablusgarp Savaşı ve Atatürk’den bahsetmektedir.
 3. KİTABIN ANA FİKRİ
           İnsanlara verilen görevler yüksek derecede olabilir. Her ne olursa olsun kişiliğimizi kaybetmeden verilen vazifeyi yerine  en iyi şekilde yerine getirmeliyiz. İnsanları çalışkanlıklarından dolayı takdir etmeliyiz. Görev ile siyaseti birbirine karıştırmamalıyız. İnsanları sevmeli ve onlarla iyi ilişkiler kurmalıyız. Kendi statümüze uygun olarak davranmalıyız. Kırıcı olmamalıyız.
 4. KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRMESİ
 Yazar(Halit Ziya Uşaklıgil): Reşad Efendi’ nin (Beşinci Sultan Mehmet) tahtta geçmesiyle saraya gelir ve mabeyn başkatibi olur. Saraydaki görevlilerle iyi geçinir. Çalışkandır. Hünkar (Sultan) ile iyi ilişkiler kurar. Çevresi tarafından sevilen bir kişidir. Dört yıl bu görevi sürdürmüştür. Sarayda geçirdiği yaşamını etkili ve açık bir şekilde anlatmıştır.
 Reşad Efendi(Beşinci Sultan Mehmet): Abdülhamitten sonra tahtta geçmiştir. Hükümdardır, kimseye karşı zararı dokunmayan ,çevresi tarafından Abdülhmite göre daha çok sevilen birisidir. Osmanlı Devletinin çöküş döneminde padişah olduğu için bir takım sıkıntılar geçirmiştir.
 Lütfi Bey: Yazarın yanında beraber çalışmaktadır. İş arkadaşıdır. Yazarın söylediğine göre güvenilir, doğru, dürüst, ahlaklı ve namuslu bir kişidir. Yazarın samimi arkadaşıdır. Nitekim onunla beraber görevinden istifa etmiştir.
 Vahidüddin: Yusuf İzzeddin’ in  Veliahd yarışında rakibidir. Doru sözlü, yakışıklı ve dürüst birisidir. Sonunda veliahd olmuştur.
 Yusuf İzzeddin: Vahidüddin’ in veliahd yarışında rakibidir. Kıskanç , kibirli, samimiyetsizdir. Veliahd olmak için entrika yaratmasına rağmen başarılı olamamıştır.
 Ayrıca kitapta geçen bazı şahıslar şunlardır;Vahdeddin, Ahmet Muhtar Paşa,Tevfik Bey, Enver ,Sabit Bey ve Ahmet Rıza
 5. KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞ
             Kitap Osmanlı Devlatinin son yıllarına doğru çöküş dönemini (1908 – 1913) anlatan bir tarihi yapıttır. Osmanlı sarayı içinde olup bitenleri öğrenmek, gerçeklerle yüz yüze kalmak, koca imparatorluğun nasıl bir şekilde çöktüğünü, yıkıldığını anlamak için ufak bir kanıt özelliği taşır. Kendi tarihimizi bilmek ve öğrenmek açısından önemli bir eserdir.
           Dilinin biraz ağır oluşu okumayı biraz engellesede fazla anlaşılmayan sözcükler bulunmamaktadır. Saray hayatı çok ince bir ayrıntıyla anlatılmıştır.Bu kitapta Osmanlı Devleti dışında diğer yabancı devletler hakkında da bilgi elde etmek mümkündür.Yazar bu kitabı edebiyatçıdan ziyade tarihçi gibi değerlendirmiştir.
 6. YAZAR HAKKINDA BİLGİ
           Halid Ziya , Hacı Halil Efendi’nin üçüncü çocuğu olarak 1866’da İstanbul‘da doğdu.1873-1878 yılları arasında askeri rüştiyeye devam etti. Babasının işleri kötü gitmeye başlayınca Halit Ziya annnesiyle birlikte İzmir’e dedesinin yanına gönderildi. Öğrenimini İzmir Rüştiyesi‘nde sürdürdü. Bu arada babasının işlerini düzene koyup İzmir’ e gelişi ve yeni bir ticaret evi açışıyla sığıntı olma düşüncesinide zihninden atan Halid Ziya, ikinci bir okula hazırlık için Frenk Mahallesi’ nin Alioti bölümündeki Auguste de Jaba adlı avukatın emrine verildi.
         Halid Ziya, babasının katibi olarak işe başladığı, bu iş edebiyat merakıyla pek bağdaşmadığından yeni iş tavsiyelerini dikkate aldı, ancak İstanbul’ da hariciyeci olmak için yaptığı başvuru sonuçsuz kaldı. İzmir‘e dönüşünde Rüşdiye öğretmenliğine başladı ve akabinde Osmanlı Bankası’ na girdi.
         Servet – I Fünun’a katılarak edebi faaliyetlerini yoğunlaştırdı. Meşrutiyet’ten sonra bir Darülfünun Edebiyat Fakültesi’nde Batı Edebiyatı okuttu, sonra Mabeyn Başkatibi oldu (1909). Bu görevinden sonra memuriyete dönmeyen Halid Ziya edebiyata yöneldi. 23 Mayıs 1945 tarihinde İstanbull’ da öldü.
 ESERLERİ:
Romanları   :Nemide, Bir Ölünün Defteri, Ferdi ve Şürekası, Mai ve Siyah, Aşk-I Memnu, Kırık Ayaklar
Hikayeleri   :Bir Muhtıranın Son Yaprakları,Bir İzdivacın Tarih-I Muaşakası, Solgun Demet, Hepsinden Acı, Aşka Dair, İhtiyar Dost, Kadın Pençesi, Heyhat, İzmir Hikayesi, Bu muydu?Bir Yazın Tarihi
Hatıraları     :Kırk Yıl, Saray ve Ötesi, Bir Acı Hikaye
Deneme       :Sanata Dair

Hiç yorum yok: