dünyanın yedi harikası
 felsefe dünyası
 ünlü ressamlar ve resimleri
 icatlar ve keşifler
 Namık Kemal hürriyet kasidesi
 Mevlana ve Mesnevi

ÇALIŞAN KADIN, MAĞDUR ERKEK..

BÖLÜM 4



ÇALIŞAN KADIN,MAĞDUR ERKEK..

Belki erkek de böyle olsun istemezdi..o da belki taçsız bir kral olmak yerine bekar bir sultan olmayı tercih ederdi..ama onun durumu kadınınkinden daha farklı..onun evlenmekteki yegane amacı fizyolojik ihtiyaçlarını yasallaştırmak..aslında dini ve hukiki müeyyideler olmasa evlenmeyi düşünmezdi bile..evet belki belli bir yaşa gelince çocuk sahibi olmak isterdi ama bu varoluş sebebinin önüne geçemez.ne yapsın o da kadın gibi aile ve çevre baskısı altında ama daha çok dizginlenemeyen  dürtülerinin tatmini için  bir yerden sonra evlenmeye ihtiyaç duyar..aslında kadın onu doğrusunun evlenmek olduğuna ikna eder..(belki sonra yanlış yaptığını düşünebilir.)
hep kadın mağdur olmaz evlilikte, bazende erkek de mağdur olur, aldatılır ,hak ettiğini bulamaz.yani kadın her zaman o kadar da masum değilidir..dedim ya duygusallığı en büyük zaafıdır..en akıllı kadın bile bazen duygularına yenik düşer..hep derim kadın masum ve güçlüdür.ama öyle bir an gelir ki bir cellada dönüşebilir.
onu severseniz , ilgilenirseniz ve ihtiyaçlarını anlayabilirseniz sorun olmaz..ama eğer çok fazla baskı altında olduğunu hissederse, belki  uzunca bir süre yine aşkı ve ailesi uğruna tüm bu eksiklikleri görmezden gelip kendini zırhına bürünebilir.ama eğer erkek tamamen umursamaz bir tavır takınmaya başladıysa kadının aklı ile gönlü arasında bir kopukluk başlar, işte ondan sonra ne yapacağını kestirmek çok da kolay olmaz.bir erkeğe hayatı zehir edebilir..onu aklından geçenler erkeğin aklına gelmeyecek şeylerdir..ne zaman ne yapacağını bilemez olursunuz..eğer o içinde erkeğin sevgisine ve evliğiğine olan inancını yitirdiyse en mantıklı  çare ayrılmak olur.aslında erkek dahil olduğu hegemonyanın bir kurbanıdır. bir soyun devamına vesile olduğu için pek sıkıntı çekmemiş hep el üstünde tutulmuştur.bu sebeple mücadele ruhu aşılayamamıştır kendine..oysa kadın genellikle ikinci planda olduğu ve hep baskı altında büyüdüğü için zamanla içinde hayata ve ayakta kalmaya dair teoriler üretmeye başlar..aslında o da bunu farkında değildir. kendi içinde büyür büyür de anlayamaz, ta ki bu tarafını fark edecek tecrübeler yaşayana kadar.
Kadın artık çalışıyor.bunun da ötesinde bazen bir erkeğin kazandığından çok para kazanıp , mevki sahibi  bile olabiliyor..şimdi eğer erkek bu anlamda kendinden üstün bir kadınla evlenecek olsa..hadi bırakın sadece çalışan bir kadınla evlenmiş olsun..eğer 3.tür anne(3.bölümde anlatmıştım) tarafından yetiştirilmediyse işi çok zor..o kadın 1.tür(3.bölümde anlatmıştım) annenin maço oğlunu nereye kadar çeker bir düşünün. erkek sadece işe gidip gelen ve zevkini düşünen biri olarak görünmeye başlar kadının gözünde bir süre sonra.aslında haksız da değildir.ama asıl yanlış olan kadının evin reisi gibi davranmaya ve hükmetmeye başlamasıdır.
şimdi mesele şu; çalışan bir kadın için hayat çok da kolay değildir yanii.iş,çocuklar,çamaşır,ütü,yemek vs. vs derken erkeğin evin içinde hiçbir işi üstlenmeden oturması kadının zoruna gider..derdini anlatır, eşinden yardım bekler  bir yere kadar sabreder; ama sonunda mutlaka patlar.aslında erkekten istediği çok şey de yoktur..ondan her gün ;bulaşık yıkmasını, ütü yapmasını, yemek yapmasını da beklemez ama başı sıkıştığında ya da hasta olduğunda,  özellikle de muayyen günlerinde biraz desteğe ve ilgiye  ihtiyaç duyar.erkeğin onun durumunu sürekli geçiştirdiğini ve önemesemediğini gören kadın başka çareler aramaya başlar..bildiğin kafasına göre takılmaya başlar..kazandığı parayı dilediği gibi harcar, gezer ,tozar ,hesap vermez, yatağına almaz,yemek yapmaz,ütü yapmaz olur..tabi erkeğin eli armut toplamaz bakar ki olmayan tacı elden gidiyor kadının o güne kadar gözüne batmayan tüm eksik ve kusurlarını yüzüne vurur..

Şu diyaloglar göze çarpar:

-(erkek)habire internetten alışveriş yapıp duruyorsun..kimde ne gördüysen hemen al..özentili olma o kadar kendin ol..psikolojin bozulmuş senin..
-(k)ben kimseye özenmiyorum..ihtiyacım var ki alıyorum..hem benim param değil mi istediğim gibi harcarım..
-(e)hafta sonu orada burada arkadaşlarınla buluşup, gezip tozacağına biraz evin işleriyle ilgilen,çamaşır sepeti ağzına kadar dolu..temiz çamaşır bulamıyorum..
-(k)senin elin armut mu topluyor kalk at makineye yıkansın..
-(e)yıkamakla bitmiyor kim ütüleyecek onları..dolapta ütülü eşya bulamaz oldum..
-(k)ütüleyiver  o zaman.bak ben de kendi ihtiyacım olanı ütüleyip giyiyorum..çok mu zor?
-(e)oldu hanım efendi başa derdiniz var mı..ben bunları yaparsam siz ne yapmayı düşünüyorsunuz merak ediyorum..
-(k)senin yıllardır yaptığını yapıyorum..çalışıyorum ya..ayrıca sana pırlanta gibi evlat vermişim neyine yetmiyor şükret..
-(e)senin o pırlanta dediğin evlat onun bunun elinde büyüyor. sen gez toz, çocuğa annen baksın..olacak iş mi bu..hatırlatırım sen bir annesin..
-(k)ben anneysem sen de babasın  kalk bilgisayarın başından da biraz sen ilgilen..çocuğun sadece anneye ihtiyacı yok..
-(e)aman Allahım şu söylediklerine bir bak..iyi ki çalışıyorsun senin gibi yüzlerce kadın var çalışan..
-(k)ama o kadınların senin gibi bir kocası yok..

,,,,,,,,,,,,

aslında bu diyaloglar hepimize tanıdık öyle değil mi? ama tabi ki aynı zamanda olamaması gereken şeyler...peki ne oldu da bu hale geldik..kim haklı, kim suçlu diye soracak olsak..her iki taraf da belli ölçüde haklı, belli ölçüde suçludur..ama önemli olan; doğruyu bulmak, haklı ya da suçlu aramamak..çünkü evlilik bir kurum, herkese düşen belli görevler var..ama gerektiğinde biri diğerine  ,ben senden üstünüm bunu yapamam, dememeli..biri diğerinin açığını aramaya değil açığını kapatmaya çalışmalı..kadın ,kadın olarak; erkek, erkek olarak kalmalı..ama hayatın yükünü bir kişi  değil, birlikte taşımalı..mutsuz ebeveynler, mutsuz bireyler yetiştirir yarın yuva kuran o bireyler de bunu devam ettirir..o zaman toplumun temelini oluşturan evliliğin kutsallığı kalmaz..amaçsız ,inançsız ,egoist ve materyalist insanlar haline geliriz..toplum altyapısı,tarih, gelenek görenek bizi biz yapan değerler yok olur gider..öyle değil mi?


DEVAM EDECEK..

Hiç yorum yok: