dünyanın yedi harikası
 felsefe dünyası
 ünlü ressamlar ve resimleri
 icatlar ve keşifler
 Namık Kemal hürriyet kasidesi
 Mevlana ve Mesnevi

CANLARIM BENİM..

Yüzlerce kapı açtım, yüzlerce yol gittim, yüzlerce gün ve gece geçti ömrümden.Şimdi biliyorum her açtığım kapı, her gittiğim yol ve her geçen gün beni size yaklaştırmış.Sonunda öyle bir zamanda, öyle bir yolun sonunda ve öyle bir kapının önüne gelmişim ki, geri dönmek imkansız ve size ulaşmak kaçınılmaz olmuş.O ilk adımı attığımda ve o sevgiyi tattığımda daha fazlası olamaz diyordum.Öyle bir yerdi ki o karanlık yüzü görmezdi bir tek yer dışında..Orası gözyaşlarımın acılarımın hüzünlerimin ve sizi haketmemin gerektirdiği bir mabed olmuştu adeta.İsyanlarım, korkularım, yalnızlığım ve kırık bir yürekle beklediğim o gün geldiğinde artık o karanlığa bir kilit vurdum. sandım.çünkü senin yüzünü gördükten ve senin sıcaklığını duyduktan sonra hiçbir yer bana karanlık gelmeycekti ve ben artık üzüşmeycektim.önceden kendi etrafımda dönüp Dururken aslında senin etrafında dönmekte olduğumunda farkına vardım.işte herşeyi değiştiren bu oldu.Önceleri bocaladım,şaşkındım çoğu zaman ne yapacağımı bilemedim ama sen ve sevgin, bana ne yapacağımı ve nasıl olması gereketiğini öğrettin..Kimi zaman telafi edebilidğim, kimi zaman telafisi olmadığına inandığım hatalarım oldu.Herbiri için defalarca af diledim,günlerce ağladım,değişemediğime ve seni haketmediğime inanıp yok olmak istedim.Çünkü sen hayatta herşeyin ama herşeyin en iyisine ve güzeline layıktın.Üşüdüğün geceler oldu ,ağladığın günler, hatta aç kaldığın düşüp canını acıttığın zamanlar ,küçük yüreğinle benimle paylaşıp kurmak istediğin oyunlar.Sana yetmeyeceğimi sandım.Tüm yaşadıklarının olmasına engel olamıyordum bir türlü,ağlamana dayanamıyordum.Hasta olmana,ateşlenmene,çaresiz olmana,konuşamadığın için derdine anlayamamaya dayanamıyordum.Seni öyle çok seviyordum ki, yapamadıklarıma pişmanlık duymadığım bir an olmadı.Hep daha iyisi ve daha fazlası olmalı derken büsbütün kırdım ve üzdüm seni.Ama her defasında bana gülümsediğini ,koşup yanıma geldiğini sarıldığını ve anne deyişini duydukça ne olursa olsun beni hep seveceğini ve sana olan sevgimi gördükçe, seni üzdüğüm herşey için beni affedeceğini anladım.Çünkü sen benim evladım ben de senin annendim.Bu bağı koparmak mümkün olabilirmiydi..
bir gün bağışladım kendimi çünkü sen öğretmiştin bana bağışlamayı ,çünkü her defasında benden önce sen bağışalmıştın beni.Herşeye rağmen sevmeyi,herşeye rağmen yaşamayı, unutmayı ve özlemeyi..Yaşamak uğruna feda edebileceğin bir can varsa yaşamakmış.. ve ben annen, bana vaad edilen yaşamı uğruna feda edebilecek kadar çok seviyorum seni.Çünkü sen etrafında dönülen o güneş gibi sıcak ve cansın bebeğim..
Sonra hiç ummadığım bir zamanda kardeşin geldi dünyaya.İstememiştim başta ve senin gözyaşlarını, acılarını ve seni istemeden üzdüğüm zamanların sebebini ona bağladım aylarca.Sanki sen başkaydı,seni ben dilemiştim ama kardeşini rabbim -her iki dileyişte onundur ama- siz büyüdünüz ben büyüdüm.Siz ağladınız ben ağladım.Siz üzüldünüz ben üzüldüm.Her geçen gün siz birbiriniz büyütürken ben de sizinle büyüdüm.Şimdi ikinizde benim canım ve yaşama sebebimsiniz.Umutlarım ,hayallerim ve varlığımın anlamısınız.İnanın bir gün niyet ettiğim ama yapamadığım,ne kadar istesemde bulamadığım ve Allahın izniyle yaşayacağımız o güzel hayatı sunacağım size..

Hiç yorum yok: