Eski Yunan Edebiyatı
Batı edebiyatının kaynağı, Eski Yunan ve Latin edebiyatlarıdır. Eski Yunan edebiyatının ana kaynağı da Homeros’un “İlyada” ve “Odysseia” destanlardır. Latin edebiyatı, Eski Yunan kültür ve sanatının etkisinde gelişen bir edebiyattır. Eski Yunan ve Latin edebiyatlarının yapıtlarında, mitolojik öğelere ağırlık verilmiştir. 11. yüzyıldan sonra kiliseyi ve dini her şeyin üstünde tutan, kişinin yaşam ve düşünce özgürlüğünü kısıtlayan, edebiyatta ve sanatta “öteki dünya” görüşünü hâkim kılan “Ortaçağ” adı verilen dönem başlamıştır.
Doğa ve dinle ilgili yiğitlik öyküleri, halk ozanlarının aşk ve yiğitlik konularında söyledikleri “balatlar” ve “ulusal destanlar” bu dönemin başlıca edebiyat ürünleri arasındadır. “Ortaçağın büyük ozanı, Rönesans’ın da hazırlayıcılarından olan ve “İlahi Komedya” adlı yapıtıyla tanınan Dante’dir. Batı edebiyatında yenileşme, bilim ve sanatta “yeniden doğuş” anlamına gelen Rönesans‘la 15. yüzyılda başlamıştır. Bu dönemde, kralların ve derebeylerinin sınırsız güçleri kısıtlanmış, kişi, insanca ve özgürce yaşama isteğine kavuşturulmuştur. Böylece sanatçılar, düşüncelerini edebiyatla yayarak, kilise dili olan Latince’nin yerine kendi ulusal dilleri ile güçlü yapıtlar ortaya koymaya başlamışlardır. Rönesans, 17. yüzyılın ortalarına doğru “Klasisizm” akımının doğmasına ortam hazırlamıştır. Böylece Batı edebiyatı, birbirine tepki olarak ortaya çıkan akımların etkisinde gelişimini sürdürmüştür.
Milattan önce IX.yüzyıl ile milattan sonra II.yüzyıllar arasında görülür. Merkezi Atina’dır. Bugünkü Yunanistan, Ege Adaları ve Batı Anadolu’da ürünler verilir. M.Ö. V.ve IV.yüzyıllar, Yunan edebiyatının en güçlü dönemidir. Bu dönem sanat ve düşüncede altın çağ olarak kabul edilir. Yunan edebiyatında epik, lirik, didaktik, pastoral ve satirik türdeki şiirin ilk örnekleri verilmiştir. Trajedi ve komedi türünde tiyatrolar yazılmış ve oynanmıştır. Fabl, tarih, felsefe ve hitabet türünde yapıtlar verilmiştir. Yunan şiiri Homeros‘la ( M.Ö 9.yüzyıl ) başlar. Miada ve Odysseia adlı doğal destanları derlemiştir.
Batı edebiyatının temel kaynakları, Eski Yunan edebiyatı ve Latin edebiyatıdır. Milattan önce 9. yüzyıl ile 2. yüzyıl arasında ürünler veren Eski Yunan edebiyatı, en parlak devrini 5. yüzyılda yaşamıştır. Eski Yunan edebiyatının en önemli ürünü, Homeros’un ilyada ve Odysseia adlı destanlarıdır. Bu destanlarda anlatılanlar ve Yunan mitolojisi, sonradan ortaya konulan birçok eser için esin kaynağı olmuştur. Günümüz Batı edebiyatında bile söz konusu ürünler, türlü sanatçılar için kaynak olma niteliğini sürdürmektedir.
HOMEROS
Eski Yunan edebiyatının ilk ürünleri sayılan “İlyada” ve “Odysseia” adlı destanları derlemiştir. “İlyada” destanında,Yunanlılann, Truvalılarla savaşıp, onları yenmeleri anlatılır.Yunanca bu destanda eski Yunanlıların gelenek ve görenekleri, felsefi inançları ve Çanakkale yöresinin tarihi coğrafyası hakkında önemli bilgiler vardır. “Odysseia ” destanın da ise Truva’nın yıkılışından sonra, yurduna dönmek için yola çıkan Odysseus’un on yıl süren yolculuğu sırasında başından geçen olaylar anlatılır.
AİSOPOS
Fabl yazarı olarak tanınmış, fabllarında ibret dersi vermeye çalışmıştır. Atinalıların “Ezop masalları” diyerek söyleyegeldikleri, milattan önceye ait masallar onundur. Toplumsal yaşamda aksayan yönleri, insanların yanlışlarını hayvanları konuşturarak dile getirdiği bu yapıtlarıyla özellikle Fransız sanatçı La Fontaine’i önemli ölçüde etkilemiştir.
AİSKHYLOS
Tragedyada koro yerine diyalogu ön plana çıkarmıştır. Tragedyalarında, Tanrıların gücüne inanmış; dünyayı ve insanları, Tanrıların, olması gerektiği gibi yönettiği, Tanrılara isyan edenlerin cezalandırılması gerektiği tezini savunmuştur.
Eserleri: Zincire Vurulmuş Prometheus, Persler, Yalvaran Kızlar, Agamemnon: Tragedya
SOPHOKLES
Tragedyalarında olanı değil, olması gerekeni yansıtmaya çalışmıştır. Tragedyalarında insanlar, kaderleriyle ve tannlaria savaşmış; fakat yenilen insanlar olmuştur. Tragedyada koronun önemini azaltmıştır.
Eserleri: Aias, Antigone, Kral Oidipus, Elektra, Trakhis Kadınları, Oidlpus Kolonos’ta: Tragedya
EURİPİDES
Tragedyalannda, kadın rollerine önem vermiş; aşk ve insan-Tanrı mücadelesi yerine insanın kendi kendisiyle olan mücadelesini işlemiştir. Edebiyatın yanı sıra, felsefeyle de ilgilenmiş, tiyatroya konu, dekor ve sahne düzeni bakımından yenilikler getirmiştir.
Eserleri: Helene, Hekabe, Medela, Alkestis, Elektra, Herakles, İphigenia, Fenikeli Kadınlar: Tragedya
ARİSTOPHANES
Toplumsal kesimler arasındaki çatışmaları konu edinen ince yergili, komedya türünde yapıtlar vermiş, komedyalarında güldürü gücünü en yüksek düzeyde tutmuştur. Yapıtlarında, dilinin zenginliğinin yanında keskin alaycılığı ve iğneleyiciliği göze çarpar. Gelenekçi bir anlayışa sahip olduğundan; komedyalarında, yapılan yeniliklere ve bu yenilikleri yapanlara karşı çıkmıştır.
Eserleri: Eşekarıları, Kurbağalar, Kuşlar, Atlılar, Bulutlar, Barış: Komedya
PLATON (EFLATUN)
Sokrates’ten ders almış, onun etkisiyle politikaya girmiş bir düşünürdür. Sokrates mahkûm edilince Sicilya’ya gitmiş; sonra tekrar Atina’ya dönmüştür. Ahlak ve erdem üzerine birtakım düşünceler ortaya koymuş, bu düşüncelerini devlet-toplum-birey ilişkisi içinde açıklamıştır. Hocası Sokrates gibi, sokaklarda ve pazaryerlerinde öğretim yapmak istemediğinden, kalabalıktan uzak bir yerde bir okul kurarak, seçkin öğrenciler yetiştirmeyi amaçlamıştır. Bunun için meşhur okulu Akademiyi kurmuştur. Amacı, öğrencilerine bilgi aşkını aşılayarak, onları filozof bir yönetici olarak yetiştirmektir; bu yüzden ahlak ve siyasete ağırlık vermiştir. Yapıtlarını diyalog biçiminde yazmıştır.
Eserleri: Devlet, Diyaloglar: Düşünce
ARİSTOTELES
Yunanlı bilim adamı ve düşünürdür. Platon’un Akademisi’nde okumuş ve orada hocalık yapmıştır. Sonraları Platon’un idealarına karşı çıkmıştır. Varlığın ne olduğunu araştırmış, yapıtlarında bu doğrultudaki düşüncelerini dile getirmiştir. Ahlaki değerleri teminat altına alacak ve bilimsel doğruları ortaya koyacak bir kuram, bilime ve ahlaka hakkını verebilmek için, atomlar veya idealar benzeri gözle görülemeyen varlıkların var oluşunu ön plana çıkarmayan bir teori arayışı içinde olmuştur. Felsefenin yanı sıra tıpla da ilgilenmiştir.
Eserleri: Organon, Metafizik, Politika, Poetika, Nikomakhos’a Ahlak: Düşünce
LATİN EDEBİYATI
• Romalılar Yunanistan’ı M.Ö. 250′li yıllarda siyasî anlamda egemenlikleri altına aldıktan sonra Lâtin edebiyatı, daha çok Roma’da Yunan kültür ve edebiyatının etkisiyle ve taklidiyle oluşmuştur.
• Trajedide Ennius; komedide Plautus ve Terentius; söylev (hitabet) alanında Cicero; felsefe alanında Seneca; tarih alanında Tacitius Latin edebiyatının en ünlü kişileridir.
• Augustus döneminde Latin edebiyatının en büyük üç şairi, pastoral şiirde Vergilius, lirik ve didaktik şiirde Horatius, Ovidius tur.
• Eski Atina’da Yunan sanatçıları daha özgür ortamlarda ürün veriyorlardı. Onlar kendi dönemlerinde yaşayan kişileri, yöneticileri serbestçe hicvedip eleştirebiliyorlardı. Ancak Roma’da Lâtin komedya şairleri bu bakımdan özgür değillerdi.
Aşağıdaki sanatçılar, karşılarında belirtilen alanlardaki yapıtlarıyla tanınmıştır.
CİCERO: Söylev
VERGİLLİUS: Pastoral ve epik şiir
HORATİUS: Satirik ve didaktik şiir
SENECA: Felsefe ve tragedya
PLATUS: Komedya
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder