dünyanın yedi harikası
 felsefe dünyası
 ünlü ressamlar ve resimleri
 icatlar ve keşifler
 Namık Kemal hürriyet kasidesi
 Mevlana ve Mesnevi

ÇOCUKLARDA REFLÜ TEŞHİSİ VE TEDAVİSİ

Çocuklarda görülen en sık yemek borusu hastalığıdır. 6 aydan küçük bebeklerin %40 nda, 6-9 ayda % 40-70’inde var olduğu düşünülmektedir.

Bu sıklık giderek azalarak % 10 a düşer. Ancak yukarıda da belirtildi gibi reflü ancak yakınmaları ortaya çıkardığında Gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH) olarak adlandırılır. Bu durum bebeklerin 1/300’de ortaya çıkar. Daha büüyk çocuklar için net rakamlar yoktur. Ancak reflünün tüm çocuklar arasında % 15 oranında bulunduğu ve reflü hastalığının ise çocukların % 3-5 nde var olduğu tahmin edilir. Ama bu bir tahmindir. Teşhisine ait problemler, doğru olmayan teşhislerle gereksiz ilaç kullanımları bu oranın kesinliğini ortadan kaldırmaktadır.
Çocuklarda Reflü Hastalığının Bulguları
Ne zaman reflü çocukda reflü hastalığından şüphelenelim ? Bu aile için de doktor için de bir sorundur. Çünki ailenin yakımasını anltamayan bir bebek ve çocuğunda böyle bir şeyi düşünmesi pek olası değildir. Bu konuda ancak magazinel bilgilere sahiptir. Doktor için ise ? Maalesef bebeklerde özellikle olmak üzere çocuklarda da doktor arkadaşlarımız bu teşhiş için hangi aşamada düşünülmesi gerektiğine karar vermekte zorlanmaktadır. Çünki hastalık bir mide-barsak yakınması olduğu halde bazen hiçbir bulgu olmadan direk nefes yolu yada boğaz bulguları ile çıkabilmektedir. Hatta solunum yakınmaları (astım ..vs) da reflüye ve reflü ise solunum bulgularına neden olur. Yani “tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan ??????” denebilir buna.
Bu nedenle reflüye ait bulguları çocuklarda yaş gruplarına göre sınıflayarak göz önüne almak gerekir.
i . Bebeklerde reflü hastalığı sıklıkla kusma, huzursuzluk, kilo kaybı ile çıkar. Çünki mide içeriğinin yemek borusuna geçişi özellikle yatar pozisyonda olur ve geçince orada oluşturduğu tahrişi çocuk ağlyarak belli eder. Bazen çocuklar ağlayarak geceleri uyanır. Bazen bu reflü yutağa kadar gelerek öztakiyi etkiler ve yineleyen kulak iltihapları ile de çıkabilir. Bazen ise sadece kronik ses kısıklığı, öksürük ve hırıltılı nefes alıp verme tek bulgu olabilir.
ii. Erken çocukluk dönemi dediğimiz oyun çocukluğu (okul öncesi) döneminde ise çocuklarda sıklıkla karın ağrısı, mide bulantıları, midede yanma, göğsde kalp bölgesinde yada iman tathtası denen orta hatta ağrı olabilir. Ancak bu yakınmalar hiç olmadan kronik ses kısıklığı, öksürük, sinüzit olarak çıkabilir. Hatta yalnızca yineleyen bronşit ile astım benzeri tablo ile gelebilir. Hastalar yıllarca astım teşhisi ile tedavi almış olabilir. Yutağa kadar gelmiş mide içeriği dişlerde kalarak çürüğe neden olabilir. Bu nedenle bazen diş çürükleri bu dönemde reflü bulgusu olabilir.
iii. Okul çocukluğu döneminde ise yine sıklıkla karın ağrısı, mide bulantıları, midede yanma, göğsde kalp bölgesinde yada iman tathtası denen orta hatta ağrı olabilir. Ancak burada daha yüksek orandaki çocukda ise daha çok kronik ve astım bulguları ve ayrıca ses kısıklığı, sinüzit olarak çıkabilir. Hatta yalnızca astım tablosu olabilir. Bu nedenle tedaviye dirençli yada sürekli nüks eden tüm larenjit, kulak iltihabı, astım da hele alerjisi yoksa reflü hastalığı akla gelmelidir. Ayrıca yine yutağa kadar gelmiş mide içeriği dişlerde kalarak çürüğe neden olabilir. Bu nedenle bazen diş çürükleri bu dönemde reflü bulgusu olabilir.
iv. Daha büyük çocuklarda ise karın ağrısı, mide yanması ve ağza acı su gelmesi net tarif edilebilir. Ancak bu çocuklar sıklıkla maaleasef gastrit ve ülser teşhisleri ile tedavi ve izlem alır. Geçici düzelmeler olur ama sürekli nüks eder. Bu mide barsak bulguları yanında çok sık oranda ses kısıklığı yakınları vardır. Hatta bunların gırtlağına bakınca orada reflünün yaptığı harabiyet net bir şeklide görülür. Bu nedenleözellikle alerjisi olmayan tedaviye dirençli yada sürekli nüks eden tüm larenjit, kulak iltihabı ve astım da reflü hastalığı akla gelmelidir. Gece mide ekşime, yanma ve göğüz ağrısı ile uyanabilirler.
Çocuklarda Reflü Hastalığının Teşhisi Nasıl Konur
Teşhisde her zaman bütün çocukluk çağı hastalıklarında olduğu gibi anne-babadan şikayetleri çok iyi bir şeklide dinledikten sonra şüphe duyuluyorsa tetkie geçilir. Ama her kusan veya kilo alamayan çocuk reflü demek değildir. Hele bebeklerde çok sık oranda beslenme hataları kusma ve kilo alamamaya neden olabilir.
Reflü düşünülen hastada eğer yapısal bir anomallik düşünülüyorsa ilaçlı mide-barsak filmi (özafagus-mide düodenom grafisi) çekilebilir. Sintigrafik olarak nükleer tıp metodu kullanılabilir. Ancak bu yöntemin güvenirliği ve hassasiyeti pek kabul gçrmez. Ancak bu gün için eğer gerçekte reflü düşünülüyorsa yapılacak en önemli test çocuğun yemek borusun çok ince bir kablo ucu (prob) koyarak mideden gelen asiti ölçebilen cihazla ölçüm yapmaktır. Buna “24 saatlik ph monitorizasyonu” denir. En kıymetli testtir. Ancak yemek borusundaki basınç, kasılma ..gibi fonksiyon ve testlere bakan diğer yöntemler de vardır.
Çocuklarda Reflü Hastalığının Tedavisi
Reflü hastalığında tedavisinin temel amacı yakınmaları gidermek ve yemek borusundaki veya diğer bahsedilen bölgelerdeki yangıyı iyileştirmektir. Tedavisinde en önemli yöntem uygulanır:
i.    Yaşam koşulları ve beslenmeni düzenlenmesi
ii.    İlaç tedavisi
iii.    İzlem ve koruyucu önlemler.
iv.    Cerrahi tedavi
Yaşam koşullarının değiştirilmesine yönelik önlemler tedavinin ilk basamağını bu önlemler oluşturmaktadır. Öğün miktarlarının küçük tutulması, ideal vücut ağırlığının korunması, akşam yemeklerinin yatmadan en az 2 saat önce yenmesi, yemeklerden sonra en az 1 saat yatar pozisyon alınmaması, yüksek yastık kullanılması önlemler arasında yer alır. Bunun dışında gaz ve asit içeren gıdalar, domates, gazlı içecekler, kola, kahve, yağlı gıdalar, çikolata tüketiminden kaçınılmalıdır.
İlaç tedavisinde KÖS kasılmasını arttıran ve mide asid salgısını azaltan ilaçlarreflü hastalığının hem tipik hem de atipik bulguları için en sık ve en etkin olarak kullanılan ilaçlardır. KÖS kasılmasını arttıran ilaçlar yemek borusunun hareketini düzenler. Ama tümü çocuğun yaşına uygun ve etkili olanlardan seçilmelidir ve bunu doktor yapmalıdır.
Tıbbi tedavi ve önlemlerle bulgulara hakşm olunamayan ve bunun yanında ciddi geriye dönüşümsüz zararlara yol açan hastalarda cerrahi tedavi (ameliyat) düşünülebilir. Bu ameliyat oldukça basittir. Hatta kapalı ameliyat sistemleri (laporoskopik) ile de yapılabilir.
Ancak hem tıbbı tedavi hem de cerrahi tedavilerde nüks söz konusu olabilir. Bu nedenle reflülü çocuklar uzun süre izlenmeli, koruyucu önlemler devam ettirilmeli ve yaşam tarzına ait düzenlenemeler sürdürülmelidir

Doç. Dr. Hasan YÜKSEL

Hiç yorum yok: