dünyanın yedi harikası
 felsefe dünyası
 ünlü ressamlar ve resimleri
 icatlar ve keşifler
 Namık Kemal hürriyet kasidesi
 Mevlana ve Mesnevi

TÜRKÇE-DİLBİLGİSİ TESTİ CEVAPLARI

1.     Bir cümleden bir sözcüğü çıkarttığımızda o cümlenin anlam ve anlatımında herhangi bir eksilme olmuyorsa o cümlede sözü edilen sözcük gereksiz kullanılmış demektir. B seçeneğinde “başlattığımız”  , C seçeneğinde “sonu” sözcüğü gereksiz  kullanılmıştır. Bu iki seçenekte gereksiz sözcük kullanmaktan kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır. D seçeneğinde pantolonun bayan olmaması için “pantolon” sözcüğüne iyelik eki getirmek gerekir. Yani “bayan pantolonu” biçiminde söylenmelidir. E seçeneğinde “nüfus sayısı” tamlamasına dikkat edelim, “nüfus” sözcüğünde zaten bir sayı anlamı vardır, “sayısı” sözcüğü gereksiz kullanılmıştır. A seçeneğinde “bundan sonra”  ve “bir daha”  sözcük grupları dikkatimizi çekiyor bunlar aynı anlama gelmediğinden gereksiz kullanılmamıştır.

Cevap: A

2.     “Bu şehrin üç yerinde üç  ayrı gözyaşım var: Biri seni ilk gördüğüm yerde, (var)  biri beni ilk öptüğün yerde, (var) biri de ya beni terk edip  gideceğin ya da daima seveceğin yerde.” (var) (olacak)
cümlesinde “var”  yüklemi ortak kullanılmıştır; ancak son cümlede gelecek zaman anlamı taşıyan fiilimsiler kullanıldığından  bu cümlenin yüklemi “olacak” olmalıdır. Yani “yüklem yanlışlığı” ndan kaynaklanan bir anlatım bozukluğu. Aşağıdaki seçeneklerde de yüklem yanlışlığından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu aramalıyız.
     B seçeneğinde özne eksikliğinden (kadın),  C seçeneğinde yanlış fiilimsi kullanmaktan  (“geldiğimi” değil “gelmemi” olmalı), D seçeneğinde    
      yanlış sözcük kullanmaktan ( “öngörülüyor” değil “tahmin ediliyor” olmalı), E seçeneğinde gereksiz sözcük kullanmaktan (“yazdığı” gereksiz 
      kullanılmıştır) kaynaklanan anlatım bozuklukları vardır. A’da
    “Kardeşini bulmak için bir aşağı (iniyor) bir yukarı çıkıyor.”  cümlesinde ortak olmayan “çıkıyor” yüklemi ortakmış gibi kullanılmıştır.

     Cevap: A
3.
A seçeneğinde ağlayan kadına sorulan sorular mı yaşlı gözlerle soruluyor yoksa ağlayan kadın mı yaşlı gözlerle cevaplıyor belli değildir. Bu cümlenin doğru şekli “Ağlayan kadın, kendisine sorulanları yaşlı gözlerle cevaplıyordu. B seneğinde verilen iki anlam çıkmaktadır. Bekleme işini yapan onun çocuğu mu; yoksa o mu belli değildir. C seçeneğinde ise Tekin sigarayı mı yoksa izmaritlerini mi yakıyor belli değil bu cümle “Küllük, Tekin’in birbiri ardınca yaktığı sigaranın izmaritleriyle dolmuştu.” şeklinde olarak daha belirgin hale getirilmelidir. Çünkü ilgi hali sözcük öbeğini daha belirgin hale getirmeye yarar. D seçeneğinde 20.45 diyerek bu saat diliminin zaten akşam olduğu açıkça bellidir. Burada akşam sözcüğüne gerek yoktur. E seçeneğinde ise herhangi bir yanlışlık yoktur.

Cevap E
 4

Soruda verilen cümlede babasından mı yoksa arkadaşından mı özür dilediği belli değildir. Bu nedenle cümlede anlam belirsizliği vardır. Bu türden anlatım bozukluğu da B seçeneğinde vardır. Ali’yi top oynarken gördüm, cümlesinde top oynama eylemini Ali mi yoksa cümleyi söyleyen kişi mi yapmaktadır belli değildir. Bu nedenle de bu cümlede anlam belirsizliği vardır.
Cevap B
5
A seçeneğinde tamlayan eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır. Cümle, “Türkler, İslamiyet’i kabul ettikten sonra, (Türklerin) hayata bakış açılarında önemli değişiklikler olmuştur.” şeklinde olmalıdır. B seçeneğinde ise işi anlatma mı bütün gün sürmüş yoksa düşünme mi bütün gün sürmüş belli değildir. C seçeneğinde ise kar yağışının durması üzerine mi yollar kapanmış yoksa kar yağışının durması üzerine mi yollar  açılmış belli değildir. Cümle, “Ulaşıma kapanan köy yolları, kar yağışının durması üzerine açıldı.” şeklinde olmalıdır. D seçeneğinde ise “kendi” sözcüğünün cümlede dönüşlülük zamiri olabilmesi için bu sözcük iyelik eki almak zorundadır. Cümle, “Bunu Mehmet kendisi istemişti.” şeklinde olmalıdır.
Cevap E
6
Verilen şiirin ilk dizesinde “güneşin ışığı ve ısısı” diyerek bir tamlayan iki tamlanana bağlanmıştır.”      Karanlığı ufku sarınca yağmur sesinin” dizesinde de isim tamlamasının tamlayanı il tamlananı yer değiştirmiştir. “Bütün büyüsü” diyerek de sıfat tamlaması kullanılmıştır. Yağmur sesinin karanlığı ve aşk nağmelerinin büyüsü de birer zincirleme isim tamlamasıdır. Verilen dizelerde sözcük halinde zamir yoktur.

Cevap D

 7
Verilen cümlenin yüklemine kokan ne sorusunu sorduğumuz zaman “mutfak” cevabını almaktayız. Bu cümlenin yüklemine ikinci bir “ne” sorusunu soramayız; çünkü soracağımız ikinci “ne” sorusu bize nesneyi buldurur ki bu eylem geçişsiz bir eylemdir ve “nesne” alamaz. Bu cümlenin anlamına bakacak olursak asıl anlatılmak istenen mutfağın balık gibi koktuğudur. Bu cümlede “balık” sözcüğünün görevi zarf tümlecidir. Verilen seçeneklerde zarf tümlecini barındıran cümle ise “Maksadını açıkça yaz, gerisini onlar düşünsün.” cümlesidir. Açıkça sözcüğü yaz fiilini durum bakımından nitelendirmektedir.

Cevap C

8
Soruda bir sözcüğün yapım eki alırken ünlü kaybına uğraması kastedilmektedir. A seçeneğinde “zikri” sözcüğü ünlü kaybına uğramış ancak aldığı ek çekim ekidir. Aynı durum D seçeneğinde de vardır: “Ağzı” sözcüğü ünlü kaybına uğramış ancak çekim eki alması nedeniyle ünlü kaybı olmuştur. B seçeneğinde “besle” sözcüğü “besi” isminden +le- isimden fiil türetme eki almış “i” sesi düşmüştür.

Cevap B

9. Verilen dizelerdeki cümlenin yüklemi “alev gibi hasreti”dir. Yükleme …olan ne sorusu sorulduğu zaman alınan cevap “her lahza duyduğum”dur. “Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum” dizesi ise bu cümlenin zarf tümlecidir.

Cevap E

10.Bu cümle yapısal olarak iç içe birleşik bir cümledir. Bundan dolayı tırnak içine alınan bir cümleden önce iki nokta (:) getirilmelidir. Dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise bir cümle yarıda kesilip araya soru işareti ya da ünlem işareti gibi bitmişlik bildiren işaretlerin getirilemeyeceğidir. Soru işareti asıl olarak soru bildiren cümlelerin sonuna konur. Tırnak içindeki cümle soru bildirdiği için yani gerçek soru cümlesi olduğu için sonuna soru işareti getirilmelidir. Cümlenin tamamı da soru bildirdiği için “Şimdi ne yararı var…. diye sormamın?”  6 numaralı yere de soru işareti getirilmelidir.

Cevap D

11. “Kendi” sözcüğü A seçeneğinde sıfat diğerlerinde zamir olarak kullanılmıştır.

Cevap: A

12. ”Elindeki kaşık ve çatalı peçeteye sardı , masaya bıraktı.” kullanımı çok yaygın yanlışlardan (galat-ı meşhurlardan) biridir. “kaşık ve çatalı peçeteye sarmak” kullanımına dikkat edelim ve bu eylemi gözümüzün önünde bir canlandıralım.Kaşık ve çatal mı peçeteye sarılır yoksa peçete mi kaşık ve çatala sarılır? Bu sorunun yanıtını verdiğimizde cümledeki anlatım bozukluğunu anlarız. Cümlenin doğrusu şu şekilde olmalıdır: “Elindeki kaşık ve çatalı peçeteyle sardı , masaya bıraktı.” Cümlede bir mantık hatası olduğu açıktır.

Cevap: D

13. B, C, D seçeneklerinde sıfat tamlaması vardır; ancak bunlar birleşik sıfat değildir. E seçeneğinde ise sıfat tamlaması değil ad tamlaması vardır. A seçeneğinde “Saçları sarı bir kadın” birleşik bir sıfattır.

Cevap: A

14. Burada (işaret zamiri), senin( kişi zamiri), kendimiz (dönüşlülük zamiri), kendime( dönüşlülük zamiri), şey( belgisiz zamir), senin (kişi zamiri), sana, (kişi zamiri) benimki (kişi zamiri)
 Görüldüğü gibi cümlede dört farklı zamir kullanılmıştır.

Cevap: A

 15. “Yerini sorsalardı ülkemizin kalbimizi gösterirdik.” cümlesinde “ülkemizin yeri” belirtili isim tamlamasında tamlayanla tamlanan yer değiştirmiştir.

Cevap: B

16. “bu akşam” zaman zarfıdır.

Cevap: A

17. “Evimizin her tarafı yosun kokuyordu.”  
             Özne                      z.t         y

kokuyordu” fiili geçişsiz bir fiil  olduğundan bu cümlede nesne aramamak gerekir.

Cevap: C

18. “Zirvede yılana da kartala da rastlarsınız; ancak biri uçarak, diğeri ise sürünerek çıkmıştır oraya.”
Cümlede zirveyle kastedilen yüksek mevkidir.Yılan da kartal da zirvede bulunabilir; ancak biri çaba göstererek (yılan), diğeri ise (kartal) fazla çaba göstermeden, çalışmadan oraya çıkar. Bu özdeyişi insan için düşündüğümüzde “Yüksek mevkilerde çalışanlarla çalışmayanlar bir arada bulunabilir.” yargısına kolaylıkla ulaşırız.

Cevap: E

19.    Doğruları yalanlarla anlattığım,
         Göğüs kafesimin içinde bir yerde,
         Bir şiir dünyam var benim.
         Dünyadan çıkar orada yaşarım

A )Dörtlükte 3. kişiyle çekimleniş bir fiil yoktur. Son dizedeki “çıkar” fiili 3. kişiyle değil birinci kişiyle çekimlenmiştir (çıkarım)
B) “Göğüs kafesimin içinde” , “Bir şiir dünyam var benim” ( benim şiir dünyam) iki zincirleme ad tamlaması vardır.
C) “anlattığım” sözcüğünde hem ünsüz yumuşaması hem de ünsüz benzeşmesi vardır.
D) Dörtlükte edat yoktur.
E) “orada” ve “ benim” zamirdir.

Cevap: D


20.
A) “Öfke” ( ET’de öbke) yansıma bir sözcük değildir.
B) Son dizede geçen “seninle” sözcüğünün tamlananı düşmüştür.
C)  Seçenekte geçen “cümle” ibaresine dikkat edilmelidir. Birinci ile ikinci dize birbirini tamamlayan sıralı bir cümle niteliğindedir. İkinci dizenin başında (öfken) öznesi olmadığından bir anlatım bozukluğu vardır.
Üçüncü ve dördüncü dizeler de sıralı bir cümle niteliğindedir ve üçüncü dizenin başında “rüzgar” sözcüğü kullanılmadığından burada da bir anlatım bozukluğu vardır. Yine son iki dize de sıralı bir cümle oluşturmaktadır “sevgim” öznesi kullanılmadığından burada da bir anlatım bozukluğu vardır.
D) Son dizede iyelik eki yoktur.
E) İkinci cümlede “estikçe”, üçüncü cümlede “öldüğünde” fiilimsileri kullanıldığından 2. ve 3. cümleler, içinde girişik birleşik cümle barındıran sıralı bağımsız bir cümledir.

Cevap: A


21. A) Kara   –  msa  -  r
            İ.k          ifye     fiye (sıfat fiilin kalıplaşması)

      B) Kaldırım – sız   (kaldırım Latince bir kelimedir kalk-, kaldır- fiilleriyle
             i.k            i.i.y.e           bir alakası yoktur)

      C) Son   +   uç   -  suz   (Birleşik bir sözcüktür9
            İsim    isim     iiye  

      D) Sutyen  -  siz 
             i.k           iiye
  
      E) Taş – lık – ta
           i.k     iiye   bde

Cevap: A


22.  Kaplı + ılıca >> kaplıca

 Cevap: B

23. ayakkabımız (ayak + kabı ), sonuçlarını (son + uç ) , böyle (bu + ile ) , niçin ( ne + için )  sözcükleri birleşik birer isimdir. Fiil dışındaki bütün sözcük gruplarının aslen isim soylu sözcükler olduğu unutulmamalıdır. C seçeneğinde geçen “bendeniz” birleşik bir sözcük değildir: “bende: kul, köle, “-niz: iyelik eki”. Yine aynı seçenekte geçen “Yusuf Kenan”  birleşik bir isim değil iki isimdir.

Cevap: C

24. – lar, -ler çokluk eki isimlerin üzerine gelir. Üçüncü çoğul şahıs eki olan –lar, -ler ile karıştırılmamalıdır.
Ccevap: A

25. “–malı, meli” C seçeneğinde gereklilik kipi diğerlerinde “ma –lı” yapım eki göreviyle kullanılmıştır.

Cevap: C

Hiç yorum yok: