dünyanın yedi harikası
 felsefe dünyası
 ünlü ressamlar ve resimleri
 icatlar ve keşifler
 Namık Kemal hürriyet kasidesi
 Mevlana ve Mesnevi

SIFATLAR(ÖNADLAR)

isimlerden önce gelerek onların anlamlarını sayı, renk, durum, hareket, biçim, yer, işaret ve soru yönlerinden tamamlayan; onları niteleyen ve belirten kelimelere sıfat denir. bu iki kelimenin (sıfat ve isim) oluşturdukları kelime grubuna da sıfat tamlaması denir ki bütün sıfat çeşitleriyle sıfat tamlaması oluşturulabilir.

  Kolay iş, bu sorular, küçük çocuk, hangi ev, iki elma, üçüncü sınıf...


A. Sıfatların Özellikleri

1. Sıfatlar isimlerden önce gelerek onları sayı, renk, durum, hareket, biçim, yer, işaret ve soru yönlerinden tamamlar; onları niteler veya belirtir:

?O zaman gördü ki, küçük çocuk, memleketlisi, minimini yavru ağlıyor... Sessizce, titreye titreye ağlıyor. Yanaklarından gözyaşları birbiri arkasına, temiz vagon pencerelerindeki yağmur damlaları nasıl acele acele, sarsıla çarpışa dökülüse öyle, bağrının sarsıntılarıyla yerlerinden oynayarak, vuruşarak içlerinde güneşli mavi gök, pırıl pırıl akıyor.?

o zaman, küçük çocuk, minimini yavru, temiz vagon pencereleri, güneşli mavi gök

 2. Tek başlarına kullanıldıkları zaman isim değerindedirler. Çünkü ancak bir isimden önce geldikleri zaman sıfat oldukları anlaşılabilir:

 yeşil elbise      (sıfat)              yeşili severim (isim)

İhtiyar kadın (sıfat)                İhtiyarlara iyi davranmalıyız (isim)

Büyük park (sıfat)                  parkların en büyüğü (isim)

3. Tek başlarına kullanıldıklarında isim değerinde oldukları için alabildikleri isim çekim eklerini, yani hâl eklerini, iyelik eklerini ve çoğul ekini, bir isimden önce gelerek onu niteledikleri ya da belirttikleri zaman, yani sıfat olarak kullanıldıkları zaman alamazlar:

Bir basamak yukarı çık.         sıfat

Birler basamağı                     isim

Yüüyen merdiven                  sıfat

Yüüyenler ve koşanlar          isim

4. Bir sıfatla onun nitelediği ya da belirttiği bir isim arasına noktalama işareti (özellikle virgül) konmaz. Virgül konursa ilk kelime tek başına kalmış olur, dolayısıyla isimleşir.

Genç adama gülümseyerek baktı. (genç: sıfat)
Genç, adama gülümseyerek baktı. (genç: isim, özne)

5. Birkaç sıfat, arka arkaya sıralanarak bir ismi niteleyebilir veya belirtebilir:

Karanlık, büyük, korkutucu ve nemli bir evdi.


6. Sıfatın varlığından bahsedildiği her yerde mutlaka sıfat tamlaması vardır; o sıfatla (soru sıfatı da olsa) bir tamlama oluşturulmuştur.

B. Sıfat Çeşitleri

Sıfatlar görev ve anlam yönünden, yani kendilerinden sonra gelen isme kattıkları anlam yönünden önce ikiye, sonra daha alt başlıklara ayrılırlar:

1.      Niteleme Sıfatları

2.      Belirtme sıfatları

a.İşaret sıfatları

b. Sayı sıfatları

Asıl sayı sıfatları

Sıra sayı sıfatları

Kesir sayı sıfatları

Üleştirme sıfatları

c. Belgisiz sıfatlar

d. Soru sıfatları

 1. Niteleme Sıfatları
]İsimlerin şeklini, durumunu, hareketini, rengini, kısacası kalıcı özelliklerini gösteren sıfatlardır. Nitelene sıfatları isimlere sorulan ?nasıl? sorusunun cevabıdır:

Penceresinden kavak ağaçları görünen / bir sağlık ocağı
yanaklarımı pembeleştiren / makaslar
uçuşan / pamukçuklar
Kavakları silkeleyen / rüzgâr
Koca / bahçe
Tasasız / gözler
Güzel / çerçeveler
Kocaman / bir masası ve koltuğu

 Mavi deniz, tatlı su, kötü gün, yakın arkadaş, çalışkan öğrenci, susuz yaz, yuvarlak masa, bayan memur, erkek adam, temiz giysi, güzel insan, düz yol, çatal çivi, sivri tepe, yassı burun...

2. Belirtme Sıfatları

İsimleri sayı yönünden tamlayan; yerlerini işaret eden; özelliklerini belli belirsiz olarak bildiren; onların özelliklerini soran sıfatların tümüne belirtme sıfatları denir. Belirtme sıfatları varlıkların geçici özelliklerini bildirirler:

Bu adam, o adam, şuradaki adam, (herhangi) bir adam, bir (tane) adam, kaçıncı adam, hangi adam?...

Belirtme sıfatları alt başlıklara ayrılır:

a. İşaret Sıfatları

İsimleri işaret ederek belirten ve yerlerini bildiren sıfatlardır.

?bu, şu, o, öteki, beriki, böyle, şöyle...?

Bu soruyu kim cevaplayacak?

Kitabı şu genç almıştı.

O eşyaları nereye götüüyorsun?

Öteki sorulara geçiniz.

Beriki masaları da taşıdık.

b. Sayı Sıfatları

İsimlerin sayılarını, bölümlerini, sıralarını, parçalarını kesin olarak belirten sıfatlardır. Sayı sıfatlarının çeşitleri şunlardır:

i. Asıl Sayı Sıfatları

İsimlerin sayılarını kesin olarak belirten sıfatlardır:

Her gün iki saat ders çalışır, bir saat de kitap okurum.

Bir ağaç bile bırakmamışlar; kesmişler.

Yüz yıl öncesine geri döndük.

Tükiye nüfusunun yetmiş milyon olduğu söyleniyor.

Beş milyon ton patates

10 cm ip, 2 m kumaş, 100 ton kömü, 3 kg şeker...

]Başında asıl sayı sıfatlarından biri bulunan bir isme çoğul eki getirilmez. ?Beşevler, Altmışevler, Yedi Cüceler, üç aylar, Kırk Haramîler, beş milyonlar, on milyonlar (banknotlarımız)?gibi örnekler bu kurala uymaz.

]Sayı sıfatlarıyla niteleme sıfatları art arda kullanılırsa sayı sıfatı önce gelir:

iki değerli arkadaş, üç kırık cam...

ii. Sıra Sayı Sıfatları

İsimlerin sıralarını, derecelerini belirten sıfatlardır.

?-ncİ? eki ya da nokta kullanılır.

77. yıl, 11?inci bölük, birinci gün, ikinci gelişimiz...

üçüncü kişiler, ikinci katlar...


] ?ilk? kelimesi birinci anlamındadır:

İlk (birinci) caddeden sağa dönün.

] ?son, sonuncu, ortanca? kelimeleri de sıra sayı sıfatıdır:

son fırsat, ortanca çocuk, sonuncu kişi...


iii. Kesir Sayı Sıfatları


İsimlerin, bütünün kaçta kaçı olduğunu gösteren sıfatlardır.

Yüzde bir ihtimal, yarım ekmek, çeyrek (dörtte bir) ekmek, yarıyıl, iki buçuk lira...


]Bu tamlamalarda tamlanan çoğul yapılabilir.

Kardeşlerin üçte bir payları var.

]Tamlayan çoğul yapılıp tamlananla yeri değiştirilebilir:

Yüzde otuz artış düşünülüyor.›Düşünülen artış yüzde otuzlarda.

iv. Üleştirme Sayı Sıfatları


İsimlerin bölümlere ayrıldığını, bölüştüüldüğünü gösteren sıfatlardır.

?-(ş)er? ekiyle yapılır.


Üçer kişi, ikişer elma, yedişer kişi, ellişer milyon, birer gün arayla,

v. Topluluk Sayı Sıfatları


Bir defada doğan birden fazla kardeşler için kullanılır.

Bunlardaki ?z? sesi çokluk bildirir.

Tamlanan çoğul olabilir.

üçüz bebek, beşiz çocuklar.
 {mospagebreak}
c. Belgisiz Sıfatlar


İsimlerin sayılarını ve miktarlarını kesin olarak değil, yaklaşık, aşağı yukarı, belli belirsiz bildiren sıfatlardır.

?bir, birkaç, birçok, az, çok, biraz, birtakım, bütün, bazı, tüm, her, hiçbir, herhangi bir, kimi...

başka / bir / boyut,

kimi insanlar,

bir yaz günü,

bazı sıfatlar

herhangi bir zaman

her soru,

birtakım insanlar,

birkaç kişi,

Birçok senelergeçti; dönen yok seferinden.

tüm insanlar,

bütün varlıklar...


Bunlardan bazılarının belirttiği isimler çoğul eki alamaz, bazılarının tamlananları çoğul olmak zorundadır; bazılarınınki de yerine göre tekil de olabilir, çoğul da.


Bütün insan›bütün insanlar

Birkaç kişi›birkaç kişiler

Çoğu insan›çoğu bitkiler


Not: Asıl sayı sıfatı olan ?bir? ile belgisiz sıfat olan ?bir? karıştırılabilir. ?bir? kelimesi ?tek? kelimesinin karşılığı ise asıl sayı sıfatıdır. Değilse belgisiz sıfattır:


Bir çiçekle yaz olmaz             bir tane çiçek.                        asıl sayı sıfatı

Onu bir akşam vakti gördüm. Herhangi bir akşam vakti    belgisiz sıfat

d. Soru Sıfatları

Tanımı

Soru sıfatları, isimlerin nitelik ve niceliklerini soru yoluyla öğrenmeyi amaçlayan, cevapları da herhangi bir sıfat olan kelimelerdir.


?ne, nasıl, nice, ne gibi, ne biçim, kaç, kaçıncı, kaçar, hangi, ne tülü...?


Özellikleri



]Soru sıfatları cümleyi soru cümlesi yapar. Bazı durumlarda da yapmaz:



Bu nasıl bir dünya; hikâyesi zor...

Nasıl kitaplardan hoşlanırsın?



]Soru sıfatlarıyla da sıfat tamlaması oluşturulur.



Kaç gün sonra geleceksin?

Eve giderken hangi otobüse bineceğiz?


Örnekler



Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım.

Kaçıncı sınıfta okuyor?

Ne gün geleceğini söyledi mi?

Kaçar kişilik gruplar hâlinde gideceğiz?

Kaçta kaç hisse istersin?


Not: ?ne? kelimesi sıfat, zarf ve zamir olarak kullanılabilir.


Ne bakıyorsun?                      Zarf

Ne almak istiyorsun?             Zamir

Ne gün geleceksin?                Sıfat

Ne iş yapıyordunuz?              sıfat

Bugün ne çalıştık ama.          zarf

C. Sıfatlarda Anlam
 {mospagebreak}
1. Sıfatlarda Anlam Kuvvetlendirme


]Zarflarla ve edatlarla anlam kuvvetlendirilebilir:


çalışkan›arı gibi çalışkan›arı gibi çalışkan çocuk

güzel›Cennet kadar güzel›Cennet kadar güzel vatan

verimliݍek verimliݍok verimli topraklar

Burada ?cennet kadar? kelime grubu ?güzel? sıfatını; sonra hepsi birden ?vatan? kelimesini nitelemiş.

]Pekiştirme sıfatları ile de anlam kuvvetlendirilebilir:

Bir sıfatın ilk iki sesine ?m, p, r, s? ünsüzlerinden biri eklenip, oluşan hecenin o sıfatın başına getirilmesiyle oluşur. Ünlüyle başlayan sıfatlarda ilk ünlüye ?m, p, r, s? ünsüzlerinden biri eklenir.


Sarı sayfalar›sapsarı sayfalar

Kırmızı›kıpkırmızı elbise

Mor›mosmor bir yüz

Yeşil›yemyeşil tabiat

Temiz›tertemiz toplum

Uzun›upuzun araba


Bu kurala uymayan pekiştirme sıfatları da vardır:

Sapasağlam, yapayalnız, çırılçıplak, çepeçevre...

]Tekrar yoluyla da anlam kuvvetlendirilebilir. Tekrar edilen kelimeler arasına ?mİ? soru eki de konabilir:

doğru düüst bir iş, boylu poslu bir adam, az buz para değil...

yüce yüce yaylalar, Mini mini eller, tatlı tatlı diller...

tatlı mı tatlı diller, sevimli mi sevimli bir yüz, sıcak mı sıcak bir hava...

2. Sıfatlarda Anlam Daraltma



]Sıfatların anlamlarında, bazı eklerden yararlanarak kısma, daraltma, küçültme yapılabilir. Bunun için ?-Cİk, -ÇE, -cEk, -(İ)msİ, -(İ)mtırak? ekleri kullanılır:



Geniş bir oda  ›        daha az genişi ›        genişçe bir oda

Uzun bir çocuk ›      daha az uzunu ›        uzunca bir çocuk

Büyük ev         ›        daha az büyüğü›      Büyükçe / büyücek bir ev

Küçük çocuk  ›        daha az küçüğü›      küçükçe / bir çocuk

Tatlı elma       ›        daha az tatlısı ›        tatlımsı bir elma

Ekşi erik         ›        daha az ekşisi ›        ekşimsi / ekşimtırak erik



?-Cİk? eki küçüklük, azlık anlamı taşıyan sıfatlara getirilir ve aşırılık anlamı katar:



Kısa kol          ›        daha da kısası ›        kısacık kol

İnce ip             ›        daha da incesi ›        incecik ip

Az ekmek        ›        daha da azı     ›        azıcık ekmek

Minik yavru    ›        daha da miniği›       Minicik yavru

Küçük kız       ›        daha da küçüğü›      Küçücük kız

Ufak el                       ›        daha da ufağı ›        Ufacık el

Yumuşak eller ›        daha da yumuşağı›  Yumuşacık eller

3. Sıfatlarda Karşılaştırma

Aynı özelliklere sahip olan varlıkları karşılaştırarak o özelliğe hangisinin daha çok sahip olduğunu göstermek için sıfatın başına ?en, daha, pek? kelimeleri getirilir.

En kuvvetli millet

Daha düüst insanlar

Pek çalışkan işçi

D. Yapı Bakımından Sıfatlar

Sıfatlar da isimler gibi yapı bakımından basit, tüemiş ve birleşik olmak üzere üçe ayrılır:

1. Basit Sıfatlar

 Herhangi bir yapım eki almamış ve başka bir kelimeyle birleşmemiş sıfatlardır.

 Kara gün, kırmızı gül, bol yemek, iri taş, iyi insan, son yolculuk, dost ülke, düz çizgi.

2. Tüemiş Sıfatlar

 İsim ya da fiil köklerine ve gövdelerine getirilen isim yapım ekleriyle oluşturulmuş sıfatlardır.

 Kiralık ev, yıllık izin, tuzlu su, Aydınlı Hasan, işsiz adamlar, ölü balık, sütçü kadın, yarınki maç, genişçe bir oda, büyücek bir ev, ekşimsi / ekşimtırak erik, kısacık kol, incecik ip...

Penceresinden kavak ağaçları görünen / bir sağlık ocağı

yanaklarımı pembeleştiren / makaslar

uçuşan / pamukçuklar

Kavakları silkeleyen / rüzgâr

Kocaman / bir masası ve koltuğu

çalışkan öğrenci, susuz yaz, yuvarlak masa...


3. Birleşik Sıfatlar



Yapısında birden fazla kelime barındıran sıfatlardır.



Külyutmaz öğretmen, mirasyedi gençler, boşboğaz insanlar, boğazına düşkün adam, birtakım sorunlar, cana yakın çocuk...


Birleşik sıfatlar ikiye ayrılır

a. Kaynaşmış birleşik sıfatlar

Anlamca kaynaşmış sıfatlardır. Birden fazla kelimenin sözlük anlamlarından az ya da çok uzaklaşarak, aralarına ek ya da kelime girmeyecek şekilde birleşerek oluşturdukları sıfatlardır.

Canciğer dost, vatansever sanatçı, pisboğaz çocuk, mirasyedi gençler, kahverengi elbise, eşsesli kelimeler, birkaç adam, herhangi bir öğretmen, biraz zaman, birtakım elbiseler...

b. Kurallı birleşik sıfatlar

 Çeşitli yollarla oluşurlar:

 ­Sıfat tamlaması + ?-lİ? yapım eki


büyük yapraklı ağaçlar, dost bakışlı insanlar, kısa boylu asker, büyük kapılı bina, kırık camlı ev...


­Sıfat tamlaması + ?lIk? eki

yarım günlük mesai, üç kuruşluk iş...

­İsim +  iyelik eki + sıfat

salonu büyük (bir) ev, çenesi düşük adam, saçı uzun bebek, rengi soluk kumaş...

­Takısız isim tamlaması + ?-lİ? yapım eki

taş duvarlı ev, aslan yüekli çocuk, demir kapılı bahçe...

­İsim + ?-DEn? ayrılma hâl eki + isim-fiil:

kulaktan dolma bilgiler...

­İkileme + isim

evsiz barksız insanlarımız, tatsız tuzsuz işlerimiz, irili ufaklı eşyalar...

­İsim + ek + fiilimsi + isim

 işini bilir memur

­Deyim + isim

cana yakın arkadaşlar, çenesi düşük insan...

4. Pekiştirilmiş Sıfatlar

 Yamyassı bir burun... Koskocaman bir kulak... Kapkara bir ten... Yemyeşil iki göz... Sapasağlam, yapayalnız, çırılçıplak, çepeçevre...

Sarı sayfalar›sapsarı sayfalar

Kırmızı›kıpkırmızı elbise

Mor›mosmor bir yüz

Yeşil›yemyeşil tabiat

Temiz›tertemiz toplum

Uzun›upuzun araba

Yapılan işlem sıfatları pekiştirmektir.

Sıfatlar başka şekillerde de pekiştirilirler Bunlar sırasıyla:

a) İkilem dedğimiz aynı sıfatın tekrar edilmesi yoluyla:
uzun uzun kavaklar, tatlı tatlı bakışlar, iri iri taşlar, kara kara gözler, büyük büyük binalar, geniş geniş yollar...

b) Tekrar edilen sıfatların arasına "mı" getirilerilerek yapılarn pekiştirme;
tatlı mı tatlı nar, güzel mi güzel çiçekler, kara mı kara gözler, beyaz mı beyaz gömlekler, uzun mu uzun kollar...

c) Bazı isimler tekrar edilerek sıfat olarak pekiştirilmiş biçimde kullanılırlar:
dilim dilim karpuz, sıra sıra kamyonlar, avuç avuç para, sepet sepet üzüm, süü süü koyunlar...

d) Birbirine anlam bakımından yakın olan ve uygun getirilen kelimelerle yapılan pekiştirme:
açık saçık söz, kırık dökük eşya, anlı şanlı paşa, eğri büğrü yazı

NOT: Sıfatlar cümlede yüklemin anlamını tamamladıkları zaman ZARF TÜMLECİ olurlar. Böylece bu sıfatlar, zarf tümleci olarak isimlendirilirler.

Adam, kıpkırmızı oldu. Rüzgar tatlı tatlı esiyordu, Bazıları abuk sabuk konuşuyor

Cümlelerde koyu yazılmış kelimeler, pekiştirme sıfatları gibi gözükmelerine rağmen, cümlede zarf görevini üstlenmişlerdir

Hiç yorum yok: