1. Aşağıdaki dizelerde uyaklar harflerle gösterilmiştir.
Bakıp imreniyorum akınına a
Şehrin üstünden geçen bulutların, b
Belki gidiyorlar yakınına a
Rüyamızı kuşatan hudutların. b
Evler, ağaçlar, sular, ben bu an c
Sanki bulutlarla bir, akıyoruz; d
Onların hevesine uyaraktan c
Cenup ufuklarına bakıyoruz. d
Biz de hafif olsaydık bir rüzgârdan, e
Yer alsaydık şu bulut kervanında, f
Güzele ve yeniye doğru koşan e
Bu sonrasız gidişin bir yanında; f
Hangi harflerle gösterilmiş dizelerde redif yoktur?
A) a-c B) b-d C) c-e D) c-f E) d-f
2. Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Çocuklar sinemaya gider
Yüzümü bir çiçeğe gömüp
Ağlamak gibi isterim
Derinden bir tren geçer
Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Günlük konuşma dilinin yapısı bozularak yeni bir şiir dili yaratılmaya çalışılmıştır.
B) Belli bir biçimsel kalıba bağlı kalınmamıştır.
C) Yaşanan dönemin toplumsal sorunları dile getirilmiştir.
D) Anlatımda öyküleme ve mantıksal bütünlük kaygısı gözetilmemiştir.
E) Şair, kişisel duygulanmalarını dile getirmiştir.
3. Aşağıdaki dizelerden hangisinde ötekilerden farklı bir uyak kullanılmıştır?
A) Ölmüş o, ayrı düşmüş sürüden,
Ayakları dışarıda örtüden.
B) Ölmüş herkes gibi ölen insan,
Yalnız ayaklar kalmış yaşayan.
C) Ardından ölüme düşen başın
İki kardeş bakakalmış şaşkın.
D) Der ki, bu ayakları görenler,
Başım değilmiş düşünen meğer.
E) Ayaklarım, az gide uz gide,
Ayaklarım, ümitler peşinde!
4. Bir avuç ışıktı incecik yüzü,
Gözleri geceler gibi derindi;
İçine başımın her an düştüğü
Avuçları sudan daha serindi.
Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Çapraz biçimde uyaklanmıştır.
B) Benzetmeler yapılmıştır.
C) İkinci ve dördüncü dizelerde zengin uyak ve redif vardır.
D) Lirik özellikler gösteren bir sevgi şiiridir.
E) Söyleyişi ve konusuyla Halk şiiri özellikleri göstermektedir.
5. Aşağıdaki dizelerden hangisi pastoral bir şiirden alınmıştır?
A) Erirken sıcakta yaz kokuları,
Ne hoştur, ne hoştur kır uykuları!
B) Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
Dünyanın en güzel sesinden
En güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey…
C) Uzaktadır her şey, hep… yalnız ölüm,
Her yerde, her an yakınımız ölüm.
D) Bir incesaz ki süreklidir yaprak döken korularda
Çılgınlıkları oluşturur en çapraşık duygularda
E) Hüzün geldi başköşeye kuruldu
Yoruldu yüreğim yoruldu.
6. (I) Çağdaş şiir geleneğimiz,eski şiirimizin temelleri üzerinde ilerlemiş ama asıl kimliğini Batı şiirinin etkisiyle oluşturmuştur. (II) Eski şiirin ölçü ve uyak anlayışı önceleri aynen sürdürülmüştür. (III) Sonraki dönemde ise “kulağa göre uyak” anlayışı benimsenmiştir. (IV) Dilde yenileşme çabaları istenen sonucu vermese de konu tamamen değişmiştir. (V) Kalıplaşmış konuların yerini günlük yaşam kaynaklı konular almıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde şiirin ahenk özellikleriyle ilgili bir değerlendirme yapılmıştır?
A) I. ve III. B) I. ve V. C)II. ve III.
D) II. ve V. E) IV. ve V.
7. Ilık bir su gibidir içimde yalnızlığım,
Yalnızlığım, ruhumda uzak bir ses gibidir.
Her sabah ufuklardan mavi şarkılar gelir,
Ve her sabah ürperir içimde yalnızlığım.
Bu dörtlük ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Çapraz uyak biçimiyle uyaklanmıştır.
B) Duyulmamış yeni sözcükler kullanılmıştır.
C) Somutlamaya dayalı bir anlatım vardır.
D) Arapça-Farsça tamlamalarla yüklü ağır bir dili vardır.
E) Serbest ölçüyle yazılmıştır.
8. Göğe uzanır -tek, tenha- bir kamış
Sırf unutmak için, unutmak ey kış!
Büyük yalnızlığını dünyanın.
Bu dizelerde hangi söz sanatı vardır?
A) Tecahül-i arif B) Hüsn-i ta’lil
C) Telmih D) Kinaye
E) Teşbih
9. Seni
Öyle uzun seviyorum ki seni
Ya yaradılışta doğmuşum
Ya ölümsüzün biriyim ben…
Bu dizelerdeki en belirgin söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mübalağa (abartma)
B) Teşbih (benzetme)
C) İrsal-i mesel (atasözü-özdeyiş kullanma)
D) Teşhis (kişileştirme)
E) Hüsn-i ta’lil (güzel nedene bağlama)
10. Ya hiçe uzanmış vaktimiz, ya hepe.
Yedi meçhul üstüne açılmış,
Yedi tepe.
İstanbul’u anlatan bu dizelerin ilkindeki söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tenasüp B) Tevriye C) Tezat
D) Telmih E)Teşhis
11. Bu eller miydi kesen mavi serçeyi,
Birkaç damla kan ki zafer ve kahramanlık.
Yorganın altına saklanarak
Bu eller miydi sevmeyen geceyi?
Bu dizelerdeki söz sanatının açıklaması aşağıdakilerden hangisidir?
A) Geçmişte yaşanmış bilinen bir olayı anımsatma
B) Olayları gerçek nedeni dışında daha güzel bir nedene bağlama
C) Atasözleri veya deyimleri kullanma
D) Bildiği bir gerçeği bilmez görünme
E) Sözcükleri hem gerçek hem mecaz anlama gelecek biçimde kullanma
12. Aşağıdakilerden hangisi, Türklerin ulusal edebiyatlarında
kullandığı alfabelerden biri değildir?
A) Göktürk alfabesi B) Uygur alfabesi
C) Çin alfabesi D) Arap alfabesi
E) Latin alfabesi
13. Aşağıdakilerden hangisinde bilgi yanlışı vardır?
A) Türklerin kullandıkları alfabelerin en eskisi Orhun Yazıtları’ndaki Göktürk alfabesidir.
B) Orhun alfabesinin, beşinci yüzyıldan dokuzuncu yüzyıla değin kullanıldığı sanılır.
C) Divan-ü Lügati’t-Türk’teki manzum parçalar, savlar; Budizm ve Maniheizm’le ilgili metinler, eski Türk şiiri ve edebiyatı hakkında bizi aydınlatır.
D) Sözlü gelenek; ölçü, tür, konu bakımlarından değişerek yazılı edebiyata geçildiğinde ortadan kalkmıştır.
E) Eski Türk topluluklarında ozanların şiir söylemek dışında büyücülük ve hekimlik gibi görevleri de vardır.
14. Mani, Anonim Halk şiirinin en yaygın türüdür, yedi heceli ve dört dizeli
I II III
3 veya 7 dörtlükten meydana gelir. İlk iki dize giriş niteliğindedir. Dörtlüğün
IV
anlam yükünü üçüncü ve dördüncü dizeler taşır.
V
Bu cümlede altı çizili bölümlerden hangisinde bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
15. Orta oyunuyla ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Palanga denen orta oyunu alanı daire ya da elips biçiminde olur, izleyiciler bu alanın çevresinde sıralanırdı.
B) Başlıca dekoru, yeni dünya denen ve kafesli bir paravan ile iki kanatlı daha küçük bir paravan ve arkalıksız bir iskemleydi.
C) Klasik bir orta oyunu Karagöz oyunundakine benzer biçimde giriş, karşılıklı konuşma, fasıl ve bitiş bölümlerinden oluşurdu.
D) Alana önce çalgı eşliğinde oyunun iki ana tipinden biri olan Pişekâr girip oyunun adını söyleyerek gösteriyi başlatırdı.
E) İkinci ana tip olan Meddah’ın gene çalgı eşliğinde alana girmesiyle karşılıklı konuşma başlardı.
16. Servet-i Fünûn edebiyatı özelliklerinin belirtildiği aşağıdaki cümlelerden hangisi Divan edebiyatı özelliği olarak da sayılabilir?
A) Zerreden Güneş’e her şey şiirin konusu olabilir.
B) Şiirde ahenk öğesi olarak aruz ölçüsü kullanılır.
C) Kulak için uyak anlayışı savunulur ve benimsenir.
D) Sone ve Terza-rima gibi nazım biçimleri kullanılır.
E) Edebiyatta düz yazı ağırlık kazanır.
17. Şeyh Galip eserin, yazma nedenini açıkladığı kısmında, bir toplantıda Nâbi’nin Hayrâbâd isimli eserinin fazla övülmesinden rahatsız olarak eseri yazmaya karar verdiğini belirtir. Şeyh Galip, Nâbi’nin eserinin özgün olmadığını öne sürmüş ve kendisi hem edebi anlamda gelişmiş hem de özgün olan bir eser kaleme almak istemiştir. Ayrıca eserdeki tasavvuf ağırlığı göz önüne alınırsa, eserin yazılış amaçlarından biri de önemli bir tasavvufi eser yazmak istemesidir.
Bu parçada sözü edilen mesnevi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Leyla ve Mecnun
B) Hüsn ü Aşk
C) Harname
D) Risalet’ün-Nushiye
E) Hüsrev ü Şirin
18. Her beytinin kendi arasında kafiyelenmesi hem yazma kolaylığı sağlar hem de daha uzun metinlerin bu şekle uygun olarak kaleme alınmasına imkân tanır. Diğer nazım şekillerindeki kafiye bulma zorluğu Divan şairlerini uzun metinlerde bu şekli kullanmaya teşvik etmiştir. Bu nedenle uzun aşk, kahramanlık, şehir güzellikleri ve eğlenceleri gibi konularda bu nazım biçimi kullanılmıştır.
Bu parçada tanıtılan nazım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Murabba B) Mesnevi C) Kaside
D) Destan E) Müstezat
19. Aşağıdaki Divan edebiyatı şairleriyle ilgili açıklamaların hangisinde bilgi yanlışı vardır?
A) Fuzuli, çok derin ve etkili lirizmiyle bu edebiyat içinde bir zirve olarak yer alır.
B) Baki, renkli hayat tablolarıyla gözleri kamaştırır.
C) Nef’i hicivlerinin yanında muhteşem ahengiyle parlak kahramanlık sahneleri yaşatan şiirler yazar.
D) Nedim, kendine özgü edası ve ince ruhuyla Divan şiirini neredeyse halka mal edecek derecede millileştirir.
E) Şeyh Galip, öğretici tutumuyla ders veren ve düşündüren gazeller yazar.
20. Halk şiirinde, belirli kurallara bağlı nazım biçimleri yoktur. Halk şiirinde nazım biçimleri değil, türler vardır. Saz şairleri için önemli olan, bir örneğe uygun deyişler söylemek değil, doğaçlamanın gerektirdiği hava içinde duygularını hiçbir kurala bağlı olmaksızın dile getirmektir. Cönklerde koşma, destan, türkü, Türkmani, varsağı diye adlandırılan parçalar, her zaman aynı yapıda ve biçimde değildir.
Bu parçada, Halk şiiriyle ilgili, hangisinden söz edilmemiştir?
A) Halk şiiri nazım biçimlerinin kurallara bağlı olmadığından
B) Doğaçlama söyleyişin ön planda olduğundan
C) Şiirlerin heceyle söylendiğinden
D) Aynı nazım biçimlerinin farklı yerlerde farklı yapıda olduğundan
E) Şiirlerin belli kalıplar örnek alınarak söylenmediğinden
21. Terci-i bent, biçim bakımından terkib-i bente benzer; ancak —-. Konularında daha çok Tanrı’nın gücü, evrenin sonsuzluğu, doğanın ve yaşamın karşıtlıkları vardır.
Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse cümle doğru biçimde tamamlanmış olur?
A) bent sayısı çoğaltılıp konu genişletilir
B) bentler mesnevi biçiminde uyaklanır ve vasıta beyti farklı ölçüde yazılır
C) bu türdeki ürünler, devrin ileri gelenlerine sunularak bahşiş beklenir
D) söz sanatlarından uzak yalın bir dil kullanılarak didaktik yan öne çıkarılır
E) vasıta beyti her bendin sonunda değişmez ve aynen tekrarlanır
22. Günümüzde artık yaşamayan, Yahya Kemal’in deyişiyle “nadir insanların anlayıp zevkine vardığı bir tarihi çağrışım vasıtası” olan eski edebiyatımızdan
geride kalan kalıcı değerler, güzellikler yok mu? Biz bunları genç kuşaklara nasıl aktarabiliriz. Onlara özellikle eski şiirimizi nasıl sevdirebiliriz?
Bu parçada sözü edilen “eski edebiyatımız” aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sözlü edebiyat
B) Anonim Halk edebiyatı
C) Âşık edebiyatı
D) Divan edebiyatı
E) Tanzimat edebiyatı
23. “Erişdi nev-bahâr eyyâmı açıldı gül ü gülşen
Çerâğân vakti geldi lâlezârın dîdesi rûşen”
Bu dizelerle ilgili açıklamada,
Şairin ilkbaharın gelişiyle neşelenip coşarak gül bahçesinde açan gülleri,
I II
sevgilinin yüzüyle bir tutması, lâle bahçesini müjdeleyerek eğlence vaktinin
III
başlayacağına sevinmesi, kısacası coşkulu ve arzulu ruh hâlini, Lâle Devri
IV
eğlenceleri içinde hissederiz.
altı çizili bölümlerden hangileri açıklanan dizelerin Nedim’e ait olduğunun kanıtıdır?
A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve III.
D) II. ve IV. E) III. ve IV.
24. (I) Yunus’un dizelerinde yalınlık, arılık, açıklık ve içtenlik vardır. (II) Yunus’ta halk zevkine yakınlık ve derin bir lirizm görülür, bu yüzden şiirleri söyleyiş bakımından, halkın diline çok yakındır. (III) Yunus hece ölçüsünü kullanmış, aruzu hiç kullanmamıştır. (IV) Şiirlerinde ya dörtlüklerden oluşan, ya da mesnevi
düzenine uyan bir biçim görülür. (V) Mevlana gibi Yunus da insana önem verir ayrıca dünya; güzellikleri, dağları ve ovaları, bitki ve hayvanlarıyla onu hep çekmiştir.
Yunus Emre’yle ilgili olarak, bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde verilen bilgi yanlıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
25. (I) Türk Halk şiirinde ölçü, hece ölçüsüdür. (II) Hece ölçüsü, İran şiir geleneğinden Türklere geçmiştir. (III) Hece ölçüsünde esas, dizelerdeki hece sayısının birbirine eşitliğidir. (IV) İlk dörtlüğün dizeleri kaç ise, ondan sonraki dörtlüklerin hece sayıları da ona uymak zorundadır. (V) Hece ölçüsüyle söylenmiş en eski şiir örneklerine Divan-ü Lügati’t-Türk’te rastlanmaktadır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde bilgi yanlışı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder